Karşılıksız çek sorunları

Neden ülkemizde karşılıksız çek ve kredi kartı kullanımından sorunlar yaşanıyor ve düzenli şekilde af beklentileri gündeme geliyor?

  • Başlıca sebebi halkımızın ve kobilerin ticareti yeterli sermaye birikimi olmaksızın yapmasıdır.
  • Dönemsel olarak gelen krizlere karşı hazırlıksız olarak yakalanan işletmeler bu durumdan hemen etkileniyorlar. Zincirleme etki sonucunda ekonomi çok çabuk tıkanabiliyor, bu da karşımıza ödenmeyen çekler, protestolu senetler ve kredi kartları olarak çıkıyor
  • Düzenli olarak her kriz sonrası gelen af beklentilerinin nedeni ülkemizde bu yönde yıllardır yaratılmış olan popülist siyasi yaklaşımlardır. Geçmişimizde ne kadar az af yasası olsaydı o kadar az bu yönde beklenti gelişecekti.
  • Ayrıca krizlerden etkilenen kişi ve işletme sayısının çokluğu, kriz sonrasında kredi alabilir, ticaret yapabilir bir kesim bırakmıyor. Halen de bunu yaşıyoruz. Bu nedenle ülkemizinki gibi kırılgan ekonomilerde sicil affı gibi yasalar gerekli görülebilir. Ama çıkarılan aflara ne kadar uyulur o ayrı meseledir.

Çek kullanmayı, çekin mevzuatını biliyor muyuz?

  • Başımıza bir şey gelmediği sürece bilmiyor ve bilmek için de bir gayret sarf etmiyoruz. Ancak bir çek yazıldığında ya da cezai bir işlemle karşılaşıldığında öğrenme yoluna gidiliyor ki bu da çok geç olabiliyor.
  • Uygulamada çek düzenlenmesi ile ilgili ciddi hatalar yapılabilmektedir.
  • Bankalar çek hesabı açtıkları müşteriye gerekli uyarıları ciddiyetle yapmıyorlar.
  • Bankalar her halinden çek kullanamayacağı belli bir insanlara çek vererek o kişiye en büyük kötülüğü yapıyorlar.
  • Bu nedenle çek hesabı açan bankanın, o müşterinin düştüğü durumla dolaylı da olsa ilgisi ve sorumluluğu vardır.


Vadeli çek bankaların işine geldiği için mi bu konuda bilinçlendirme adımları atılmıyor?

  • Evet, vadeli çek sanırım dünyada bizden başka ülkede yoktur. Çünkü çek hesapta o anda bulunan paranın adı üzerinde “çek” ilebilmesi için verilir. Ancak çek gerçek amacına uygun kullanılsa bu halde çeki kimse kullanmak istemeyecektir. Çünkü hesapta bulunan bir parayı ödemek için artık havale, eft gibi birçok para transfer yolu vardır. Bunları yapabilmek için çek hesabı açmak, koçan almak ve hamili bankada bekletmek artık çağ dışıdır.
  • İşte bu nedenle bankalar çek nedeniyle elde ettikleri komisyon ve diğer gelirleri korumak adına, çağımızda nakit ödeme aracı olarak özelliğini yitirmiş çeklerin yasalarımızda yeri olmadığı halde vadeli kullanımını özendirmektedirler. Vadeli çek konusunda çarpık oluşan teamülün bir sorumlusu da çek komisyonları ve masraf gelirlerini korumak isteyen bankalardır.
  • Ayrıca banka ve finans kuruluşlarının ileri tarihli yazılan çekleri çeşitli kredi ve işlemler için teminat olarak kabul edebiliyor olmaları da bu bozuk düzeni desteklemektedir.

Çekte vade olmaz, görüldüğünde ödenir kuralı neden bir türlü yerleşemedi?

  • Yerleşememesinin nedeni yerine kullanılacak en uygun araç olan bonoya yani senede olan güvensizliktir. Bononun tamamen el ile yazılıyor olması, borçlusunun kimliği konusunda sorunlar yaşanmasına neden olabiliyor ve bonoda çok fazla sahtecilik yaşanabiliyor. Özellikle çok fazla cirolanmış bir bonoda senet borçlusuna ulaşmak adresini belirlemek ve hakkında takip yapmak güçleşebiliyor.
  • İşte ciro yoluyla kendisine gelmiş de olsa, en azından keşidecinin kimliğinin belirli olması, bu kişi çek kullanabildiğine göre sicilinin düzgün olduğu varsayılarak ve en önemlisi ödenmemesi halinde hapis cezasının olduğuna güvenilerek, çekleri “cezası olan bono” gibi kullanma eğilimi gelişmiştir. Bono niyetiyle kullanılan çeklerin de vadeli olarak kullanılması kaçınılmaz olmuştur.

Çek gibi aynı fonksiyonu görecek başka ödeme ve borçlanma vasıtası yok mu?

  • Aslında bizim çeki kullandığımız niyetle kullanılabilecek bono, vadeli yapılan ticaret için en elverişli araçtır
  • Böylece uygulamada yaşanan gününden önce ibraz, karşılıksız çıkma, düzeltme hakkı, koçan iadesi gibi prosedürle uğraşılması gerekmez.
  • Bono kullanımı sayesinde çeke olan ihtiyaç azalacağı gibi çek, gerçek manada hesapta olan paranın nakit taşımama zorunluluğu olmaksızın el değiştirmesi fonksiyonuna dönebilir.

Karşılıksız çek için uzun süreli cezalar gerçekten caydırıcı mı?

  • Aslında caydırıcılığı pek azdır. Çünkü hiç kimse ödenmeyeceği düşüncesiyle çek yazmaz. Ancak çeki keşide etme tarihi ile üzerinde yazan tarih arasında geçen sürede ticarette yaşanan problemler bu çekin ödenmemesine neden olabilmektedir.
  • İmkanı olsa ödemek için elinden geleni yapacak kişi için ödeyememe durumu gerçek bir umutsuzluğu ifade ettiğinden artık çekin cezası nedeniyle ek bir gayret sarf edemeyecektir.
  • Dolayısıyla çekin cezasından çok ticari itibarı kaybetme kişiler için caydırıcıdır. Çekin cezası ise kaybedilen itibarın bir sonucudur.
  • Mevcut yasanın son 8 yıllık uygulaması da cezalara rağmen karşılıksız çek sayısında devamlı bir artış olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla çek cezalarının caydırıcılığından bahsetmek güç.

31.12.2009 tarihine kadar vadeli çeklerin gününden önce bankaya ibraz edilememesinin sonuçları ne olabilir? Neden böyle bir yolu gidilmiş olabilir?

  • Meclisimiz böyle bir düzenleme ile yaşanan ekonomik sıkışıklığa engel olmaya, çeklerin üzerinde yazan güncen önce ibrazına engel olmayı amaçlamıştır. Ancak bir yandan da hukuk tarihine geçen bir yasaya imza atmıştır. Sanırım böyle bir yasanın dünya uygulamasında örneği yoktur.
  • Çekin en büyük güvencesi istendiği anda ibraz edilebilmesidir. Zaten ticareti yapanlar bunu bilerek çek alır ve verirler.
  • Ayrıca bilirler ki, bir tarafın kötü niyetle mal kaçırması veya ticaret terk gibi niyetlerinin bulunduğun öğrenilmesi halinde bu çekler hemen bankalara ibra edilerek kötü niyetli kişiler hakkında icra takibine başlanabilir.
  • İşte bu düzenleme gününden önce ibrazı engelleyerek kötü niyetli, borcunun ödemeden kaçmaya niyetli kişilere gün doğmasını sağlamıştır.
  • Çek hamili ise elindeki çekle olanları seyretmek, kaçan borçlusunu seyrederek eli kolu bağlı bir şekilde oturmak zorunda bırakılmıştır.
  • Bu düzenleme nedeniyle bu tür sorunların yaşanması kaçınılmazdır. Aslında yaşanan hak arama hürriyetinin bir çeşit ihlali olup, bu yasa anayasaya açıkça aykırıdır. Bu yasa nedeniyle alacağını alamamış kişilerin AİHM ‘ne başvuruları kaçınılmazdır.

Son arama kelimeleri:

  • https://www samildemir av tr/2009/05/karsiliksiz-cek-sorunlari/

Facebook yorumları

adet yorum

Powered by Facebook Comments

Avukat, Arabulucu Şamil Demir (LL.M, MCIArb) 1976 Yılında Ankara’ da doğmuştur. 1997 yılında Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinden, 2011 yılında Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk yüksek lisans programından mezun olmuştur. 1998 yılından bu yana Ankara Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. 14.11.2013 tarihinden bu yana Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Siciline kayıtlı arabulucudur. İngilizce bilmektedir. Evli, bir çocuk babasıdır. Şamil Demir, şu kurumlara üye ve akreditedir: - Ankara Barosu (Sicil No: 13560) Türkiye Barolar Birliği (Sicil No: 43868) - Adalet Bakanlığı HİGM Arabuluculuk Daire Başkanlığı (Sicil No: 0002) - Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Derneği (Başkan) - Chartered Institute of Arbitrators (MCIArb, Mediator Member: 36195) - International Mediation Institute, Certified Mediator Mediators Beyond - Borders International, Member World Mediation Organization, Fellow

“Karşılıksız çek sorunları” hakkında 2 yorum var

  1. avukat bey birde çek 15000 tl idi 15 08 2007 tarihi ben çeke şerh koydurmuştum , 1 ay sonrada çeki yazdığım kişiye ödemesini 7500 tl 15 gün arayla 2 taksit halinde ödedim ama çekimi getirmediği gibi parayıda ne yaptığı belirsiz

  2. Çeklerim ödenmediği için mahkeme yoluyla hakkımı aramaya başladım 7 sene sonunda davamı kazanıp haklı olduğum anlaşıldı.Bunun üzerine karşı taraf temyize gitti bir 4 senemde böyle geçti tabii bu süreçte dava için yaptığım masrafları saymıyorum bile!Bir gün yargıtay dosya sorgulamadan dosyama baktığımda beni şok eden o kararı gördüm DAVA ZAMAN AŞIMINDAN ÖTÜRÜ DÜŞTÜ! Yeni hakimler atandı davalarımız hızla çözülcek diye sevinirken sağolsun hakimler dosyaları açmadan birer birer düşürerek sorunu çözmüşler.Bu kadarına ancak pes diyorum.Bir şirket battığında devlet kendi alacaklarını sigorta vergi borcu v.s. hemen tahsil ediyor kendini kurtarıyor.Sıra vatandaşın hakkına gelince dosyaları kapatıyor.Siz dürüst işini yapan vatandaşlarınızı böyle bitirirseniz geride birbirini soyan insanlar kalır.Devlet adalet ve Güvenlik için var olmuştur.Unutmayın böyle adaletsiz bir ortam yaratırsanız bir gün sizde bu adaletin nerde olduğunu sorgulayacak duruma düşebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir