Ekonomik krizle beraber ticaret hayatımızda yaşanan sıkıntılar kredi kartlarında olduğu kadar çek kullanımımızda da oldukça sorunlu bir döneme girmemize neden oldu. Ekonomik dalgalanmalarla birlikte karşılıksız çek sayısı ve bu konuda açılan dava ve icra takibi de arttı ya da azaldı. Dünyanın tamamını etkisine alan ciddi mali krizin bir sonucu olarak çekten kaynaklanan dava ve takiplerin doruk noktasına ulaştığı bir dönemden geçmekteyiz.
Hükümetin piyasaya aşırı müdahale etmeden durumu dengelemek için attığı adımlar ise şimdiye kadar yerleştirilmeye çalışılan uygulamaları sarsacak nitelikte alışkanlıklara neden olmaktadır. Bunlardan ilki çeklerin 31.12.2009 tarihine kadar, “olmayan” vadesinden önce ibraz edilemeyeceğine ilişkin düzenlemeydi. Böylece oluşmuş çarpık teamül korunmaya çalışılırken, ticareti terk etmek gibi kötü niyetle hareket ederek, uzun vadeli boçlanıp bunları ödeme niyeti olmaksızın kaçan kişilere gün doğmuş oldu. Çek hamilleri, gözünün önünde mal kaçıran kişilere yasal yollardan hiçbirşey yapamaz hale getirildi, seyirci bırakıldı.
Diğer bir değişiklik ise ödemeden men yasağı kurumunun ortadan kaldırılması oldu. Böyle bir tercih kötüniyetli olarak ödemeden men yasağı veren kişilerin piyasada oluşturduğu huzursuzluk ve güvensizlik ortamını ortadan kaldırmak ve aslında karşılıksız çek vermiş olan bu kişileri gerçekte karşı karşıya kalmaları gereken durumla başbaşa bırakması açısından doğru kabul edilebilir. Ancak bu kez çekleri gerçekten rızası hilafına elinden çıkmış, çalınmış insanların başvurabilecekleri hukuki yol ortadan kaldırılmış oldu. İki tarafı keskin bıçağın şimdilik tek tarafı tercih edildi.
Kamu oyunda beklenti yaratan yeni Çek Kanunu Tasarısının amacı aslında bu beklentileri karşılamak, hapis cezalarını kaldırmak, af çıkarmak değildir. Tasarının incelenmesinden böyle bir amacı olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Ancak son günlerde yüklü miktarlardaki çekler nedeniyle 5 yıla kadar hapis çezası olmış insanların ailelerinden gelen çığlıkları duymamak elde değil. Çoğu ceza alan kişi, aynı zamanda başka dosyalar nedeniyle alacaklı ve şikayetçi durumda. Yani aynı kişi hem karşılıksız çekten hapis cezası alıp, şikayeti nedeniyle bir başkasının da ceza almasına neden olmuş durumda. Hapis gibi hürriyeti bağlayıcı bir ceza karşısında insanlar artık alacaklarını unutup içinde bulundukları ve haketmediklerini düşündükleri uzun süreli ceza nedeniyle feryat etmekteler. Ama bu kişilere, size borçlu olan kişinin aldığı cezadan vazgeçer misiniz diye sorsanız, muhtemelen olumlu yanıt almak mümkün olmayacak, ben yatıyorum o da yatsın denecektir. Hapis cezası alanları da, şikayet eden birilerinin olduğu göz ardı edilerek, belirli insanları hedef almamış hukuk kurallarına bu şekilde tepki göstermeyi, samimi bulmak isterdim. Aslında karşılıksız çek nedeniyle alınmış cezalar konusunda af, kanunlardan, meclisten, milletvekkillerinden değil, şikayetçi olan kişilerden beklenmelidir. İnsanların birbirlerinin hapiste yatmasına göz yumabildiği, birbirini affedemediği bir ortamda tepkiyi yasalara ve hazırlayanlara göstermek doğru değildir. Toplum kendi barışını kendisi yaratmalıdır. Bunu yapacak güçtedir.
Yasanın 8 yıllık uygulaması göstermiştir ki karşılıksız çek suçunu uzun süreli hapis cezalarıyla cezalandırmanın herhangi bir caydırıcılığı olmamıştır. Üstelik her geçen yıl karşılıksız çek sayısı artmış ve bu nedenle mahkum olanlar ceza evlerinin kapasitesini zorlar hale gelmiştir. Bir suçu ve cezasını onu yaratan şartlardan bağımsız olarak düşünmek imkansızdır. Hangi ticaret erbabı çekinin yazılmasını ister? Herkes çeklerini ödeyebilmek, itibarını korumak ve geliştirmek arzusuyla ticari hayatını sürdürmek isteyecektir. Ancak yaşadığımız kriz gibi öngörülemeyen ekonomik sarsıntılar en dürüst, namuslu ve iyiniyetli taciri bile hapis cezasıyla karşı karşıya getirebilmektedir. Kısacası karşılıksız çek için öngörülen hapis cezası, ceza politikası açısından kendisinden beklenen sonucu yaratamamıştır. Kişileri uzun süreler boyunca hapiste tutmak çalışmalarını, kazanmalarını, borçlarını ödeyebilmelerini engellemekten başka bir işe yaramamaktadır.
Yaşananlar karşısında çek, yerine kullanıldığı bono gibi itibarını kaybetmiş bir kıymetli evrak durumundadır. Bonoya göre daha güvenilir olduğu için kabul edilen çeklerin, ödenmesi değil ödenmemesi mutad hale gelmiş, buna da vadeli kullanılması sebep olmuştur. Çekin tekrar güvenilir bir ödeme aracı haline gelmesi, onun doğru kullanılmasıyla ilgilidir. Olması gerektiği gibi 1-2 günlük ödemeler için, hesapta bulunan paranın çekilebilmesi için verilecek çek, doğru kullanıma bir örnektir. Çekin vadesinin olmaması karşısında gerçek anlamda vadeli mal alım satımı yapıldığı durumlarda, çek yerine bono (senet) kullanımı tercih edilmeli ve bu uygulama kültürel olarak da yaygınlaştırılmalıdır. Böylece çok fazla şikayetçi olunan, gününden önce ibraz ve ödenememesi halinde hapis cezası almak gibi durumlarla da karşı karşıya kalınmayacaktır. Yaşadığımız duruma “daha güvenli olduğu, en azından ödenmezse cezası olduğu” düşüncesiyle mal ve hizmet satımlarında çekle ödemenin şart koşulması, aksi halde mal satılmaması, bononun kabul edilmemesi gibi ısrarlar neden olmuştur. Yani ne ekiyorsak onu biçiyoruz…
Tasarıda göze çarpan yenilik vadeli çeklerin gününden önce ibraz edilmesi hallinde karşılıksız çek suçunun oluşmayacağına yönelik tercihtir. Bu düzenleme ile çarpık teamül iyice yerleştirilmekte, bu teamüle uygun olarak onu meşrulaştırılan bir ayrıma gidilmektedir. Tasarıda gülünç bir şekilde aslında karşılıksız çek suçunun hapisle cezalandırılmadığı, konunun adli para cezası sistemine bağlandığı ifade edilerek, dünyada örneği olmayan hapis uygulamamız, karşılıksız çeke değil, Kabahatler Kanunu gereğince ödenmeyen adli para cezasının hapse dönüşmesine bağlanmıştır. İstenen amaç bu şekilde yasak savılarak elde edilmeye çalışılmıştır. Maalesef tasarıda bu anlayışın değişeceğine dair bir işaret yoktur.
Güncelleme: 14.12.2009
Çek Yasası Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
- Çek Kanunu İNDİR
Yasaya göre, bankalar, önce çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını kontrol edecek, ayrıca kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterecek.
Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin adli sicil kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkar olanların ise esnaf ve sanatkar sicili kayıtlarını almak ve çek hesabının kapatılması halinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren 10 yıl süreyle saklayacak. Yerleşim yeri yurt dışında bulunan kişiler, bankaya kendileri ile ilgili Türkiye’de bir adres bildirmek zorunda olacak.
Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde, çek düzenleyenin bankaca bilinen adresleri talebi halinde hamiline verilecek.
Çek hesabı ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamayacak.
Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen kişi, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmadığını, kendisi hakkında yasak bulunmadığını bankaya yazılı olarak beyan edecek.
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin, yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri verilmeyecek.
Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılacak. Bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek hesapları açılacak ve hamiline düzenlenecek çeklerin yapraklarında “hamiline” ibaresi matbu olarak yer alacak. Esnaf ve sanatkar odalarına kayıtlı olanlardan tacir kişilere özgü çek hesabı açtıranlar, “tacir çeki” alabilecek.
Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu bankaya ibraz edildiğinde hamilin vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenecek.
Çek hesabı, ancak sahibinin veya yasal temsilcisinin yazılı talebi ya da mevduat veya katılım fonu zaman aşımı süresinin dolması üzerine kapatılacak.
Karşılıksız her çek yaprağı için bankaya 600 TL ye kadar sorumluluk
“Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılacak.
Banka, karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı ile ilgili olarak ödemekle yükümlü olduğu miktarı, ancak ibraz eden hamile talep ettiği takdirde ödeyecek. Buna göre, banka, hamile, talep ettiği takdirde süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli 600 lira veya üzerinde ise 600 lira, bu tutarın altındaysa çek bedelini ödeyecek.
Karşılığının kısmen bulunması halindeyse banka, çek bedeli 600 lira veya altındaysa, çek bedelini aşmamak koşuluyla kısmi karşılığı 600 liraya tamamlayacak bir miktarı; çek bedelinin 600 liradan fazla olması halinde çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığa ilave olarak 600 lira ödemekle yükümlü olacak.
Hamilin talepte bulunması halinde, “karşılıksızdır” işlemi, çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi halinde bu belirtilmek ve kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılacak. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilecek. Hamilin imzalamaktan kaçınması halinde, “karşılıksızdır” işlemi yapılmayacak.
Kısmi ödeme kabul edilmiş olsun veya olmasın, çekin tamamen veya kısmen karşılıksız çıkması halinde, “karşılıksızdır” işlemi yapıldıktan sonra ön ve arka yüzün fotokopisi çekilerek bankada saklanacak ve çek hamile geri verilecek.
Banka; çekin karşılığının hesapta bulunmamasına rağmen hamiline ödenmesinin geciktirilmesi, kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi hallerinde çek hamiline, her geçen gün için binde 3 gecikme cezası ödeyecek.
Üzerindeki tarihten önce ibraz edilen çekin karşılığının kısmen veya tamamen ödenmemiş olması halinde, bu çekle ilgili olarak hukuki takip yapılamayacak. İleri tarihli çekle ilgili olarak hukuki takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve “karşılıksızdır” işlemine tabi tutulması şart olacak.
Bin 500 güne kadar adli para cezası
Karşılıksız çeke sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili alarak, bin beşyüz güne kadar adli para cezası verilecek. Ancak, hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin karşılıksız çıkan miktarından az olamayacak.
Karşılıksız çek düzenleyen, adına karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişi hakkında, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilecek.
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlü olacak. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamayacak. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Merkez Bankasına elektronik ortamda bildirilecek.
Karşılıksız çekle ile ilgili hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen ya da mahkemede beraat eden kişiler hakkındaki çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılacak.
Borcunu faizi ile birlikte ödeyenler için
Karşılıksız kalan çek bedelini temerrüt faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında soruşturma aşamasında “kovuşturmaya yer olmadığına”, kovuşturma aşamasında ise mahkeme tarafından “davanın düşmesine”, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra ise yine mahkeme tarafından “hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına” karar verilecek.
Şikayetçinin, şikayetinden vazgeçmesi halinde de söz konusu prosedür uygulanacak. Tacirin ticari işletmesi ile ilgili tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişi, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak. Tacir olmayan kişiye, tacir kişiye verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi hakkında 50 günden 150 güne kadar adli para cezası verilecek. Karşılıksız çekle ilgili banka görevlilerine sorumluluklar yükleyen yasaya göre, bu sorumlulukları yerine getirmeyen görevlilere çeşitli cezalar uygulanacak.
Bankalar, yasalanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, Merkez Bankasınca 1 ay içinde yayımlanacak tebliğ ile belirlenen esaslara uygun olarak, yeni çek defterleri bastıracak. Bankalar, 1 Temmuz 2010 tarihine kadar müşterilerine yeni çek defterlerini verecek ve ellerindeki eski çek defterlerini imha edecek. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar karşılıksız çek suçundan dolayı açılmış olan davalar bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam edecek.
Hapis cezalarına infazın ertelenmesi
Tarafların anlaşması halinde karşılıksız çek verme suçundan mahkum olanların cezasının infazı ertelenebilecek veya durdurulabilecek. Varılan anlaşmanın Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi halinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturma durdurulacak. Anlaşmaya varılmış olması şikayetçi bakımından şikayetin geri alınmasını sonucunu doğurmayacak. Soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın durdurulması ile infazın ertelenmesi için yazılı anlaşma ve taahhütnamenin en geç 1 Nisan 2010 tarihine kadar verilmesi gerekecek.
Karşılıksız çekin öngördüğü miktarı faiziyle birlikte ödemeyi taahhüt eden kişinin ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi halinde anlaşma aranmaksızın taahhütnamede belirtilen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilecek.
Taahhütnamede yer alacak birinci yıl taksiti, borcun üçte birinden az olamayacak. Ödeme süresi, taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren 2 yılı geçemeyecek. Anlaşmanın, gereği gibi ifa edilmesi veya ödenmesi gereken miktarın ödenmesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı, davanın düşmesi veya hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecek.
Ceza ertelemesinden yararlanan kişi, taahhütnamede belirtilen süre içerisinde şikayetçi ile anlaşmaya varması ve bu anlaşmanın bir nüshasını şikayetçi veya yasal temsilcisi tarafından mercilere verilmesi halinde, soruşturma ve kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesi veya durdurulmasından yararlanacak.
Soruşturma veya kovuşturmanın durması halinde dava zaman aşımı, hükmün infazının ertelenmesi veya durdurulması halinde ise ceza zaman aşımı işlemeyecek.
Şikayetçinin başvurusu üzerine, anlaşma veya taahhüde uyulmadığının tespiti halinde soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına devam edilecek.
Soruşturma veya kovuşturması durdurulan ya da hükmün infazı ertelenen veya durdurulan kişi hakkında “adli kontrol” uygulanacak.
Son arama kelimeleri:
- https://www samildemir av tr/2009/05/cek-kanunu-tasarisinin-getirdikleri/
İlginizi çekebilir:
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments
merhaba Şamil bey,
Blogumda bir yazınızdandan ALINTI yapmıştım. Karşı görüş gibi görünmenize rağmen söylediklerinize katılıyorum.
Genel eğilimlere, halkın tercihlerine aykırı hukuki kurallar işlemiyor. Çek “vadeden ve nedenden bağımsız” kuralına rağmen çek vadeli işlem görüyor. Yeni bir yasadan bunu beklerdim. Çek vadeli ise, bir kredi aracıdır ve bankaların kontrolünde olmalıdır. Çek nakit ise vadesi olmamalıdır. Verildiği anda karşılığı bloke edilmelidir. Çek sorunları zincirleme büyümektedir. Yeni yasa konusunda “emekli albay hilmi ertunç” yazımızı öneriyorum.
1.ocak.2009 itibariyle eski yasanın geçersiz kalması ayrı bir konudur. Görülen odur ki, çek daha çok çektirecek…
Tarafsız yazılarınızın ve konuya katkılarınızın devamını diliyorum.
Lütfen çek mağdurlarına yardımcı olun,çok zor durumdayız,hatalarımızın bedeli özgürlüğümüzün yok edilmesi olmamalıdır.Bizler dolandırıcılık maksatı ile ticaret yapmadık.Elbetteki bu maksatlada yapanlar vardır.Ama hepimiz biliyoruzki bu oran %1’i bile geçmeyecektir.Lütfen %99’a kulak verin.Çaresizlik içindeyiz.Yavrularımız yetim kaldı.Çocuklarımız,ailemiz perişan.Bu sistem sorunu çözmekten çok uzak.Hapis çözüm olmamıştır.Bu sorunun çözüme kavuşturulması için siz değerli yazar,yönetici ve basın çalışanlarından yardım talep ediyoruz…Sesimize kulak verin lütfenn….
Sayın Av.Şamil Demir Kardeşim. Hakikaten bir yıldan beri çek madurları-keşideci ve hamil-hakkında hiçbir taraf tutmadan aldığım en güzel ve mantıklı cevabı verdiniz. sizinde dediğiniz gibi tabiki bu işi bilerek yapanı cezalandırılmalı. zaten bu işi yapan kötü niyetliler binde bir bile değildir. pekiiyi bunlar böyle yapıyor diye yasaların hatalı olması ve bankaların çıkarları için önüne gelene çek karnesi vermeleri daha az bir suç mu. sizinde belirttiğiniz gibi dünyanın hiçbir ülkesinde borcunu niye ödemiyorsun diye hapis yatan kimse yok biliyorum.çeki karşılıksız çıktı diye hapise giren kişi bu defa da alacağı çekleride tahsil edemediği gibi, borçlu olan karşı taraf daha rahat olarak dışarıda gezmekte. yani dışarıda sizin alacağınızı takip eden birileri yoksa (avukata verecek parası yok) ilk hapise giren hapı yutuyor ve dışarıdaki rahatlıyor.
Şimdi birazda benim durumumdan bahsedeyim. bir anonim şirket müdürüyüm. ticaretimizi hiçbir şekilde dolandırıcılık şeklinde yapmadık. bizim hatamız bu ekonomik kriz dolayısı ile nasıl ayakta kalırız çabası ile yaptığımız, bir yol bulmaktı. küçük şirketlerin çoğuda bu şekli uyguluyor. bir nevi bankalarda bu işi yapmak için teşvik ediyor. karşı şirket vadeli birkaç çek yazmamızı istiyor. tabii karşılığında iki tarafında ödeyebilecekleri tarihler belirlenerk bizede çek veriyor. her iki taraf aldıkları çekleri kendi çalıştıkları bankalara koyarak karşılığında kıredi kullanıyor. günü geldiğinde herkes kendi çekini ödüyor. anlayacağınız tefecilerin eline düşmekten daha iyi görünüyor. tabii kredi kullanıldığı için müşteri çekleride ödeniyor. bu şirketlerden birtanesi çekini ödeyemediğinde işte sizin şirketinizinde bittiğinin resmidir. bu duruma en çok sebep olanda bankalar. çünkü durmadan kredi kullanmamız için müşteri çeki getirmemiz için bizi sıkıştırıyorlar. götürdüğümüz çeki kimden aldığımızı, firmanın sağlam bir firma olup olmadığını bizden daha iyi öğrenecekleri halde bunu yapmıyorlar. tabii sonuç ortada.eğer bu karşılıklı çek yazan firma müdürlerinden veya yetkilisi karşılıksız çekten hapise düştüğü anda diğer taraf daha rahatlıyor.çünkü firman ödeme güçlüğü içine düşmüş.para olmadığı için karşıtarafı dava edecek ve haciz işlemi yapacak avukatınz yok. nitekim şu anda benim durumum aynen böyle. şu anda çekin birinden yatıp çıktım ve arkadan üç çekiçin daha yakalama çıktı. bu durum böyle önlenmez. benim kendime göre bazı fikirlerim var mesela,firma veya banka müşteriye çek karnesi verecekse yapılacak ve maduriyetleri önleyecek çok güzel yollar var.
Banka iki çeşit çek vermeli. firma veya şahıstan çalışma kapasitesine göre teminat almalı. şöyleki:şahıs veya firma diye ayırmıyorum.çünkü ikisinde de yapılacak iş aynı. diyelimki A firmasına çek vereceksin. önce o firmaya çalışma kapasitesi sorulacak.eğer vadeli çekler kullanılacaksa diyelimki; 1000000 tl.nasıl atm lerde kredin bittiği anda seni uyarıyor. banka böyle bir sistam yapmalı. günlük çek kesildiğinde,çeki kesen şifre ile hesabına girecek ve çeki kesdiğinde karşıdan onay kodu alıp çek üzerine yazacak bu onay kodu ile müşteri bankaya sorduğunda karşılığı var ikazını görecek. günlük çek yazıldığı anda firma hesabından çek miktarı otomatik olarak emanete ayrılacak.vadeli çeklerde ise gene firma çeki yazdığ anda banka hesebına girerek onay alacak.diyelimki 325000 tl çek yazdı.banka hemen onaykodu verdiği anda kredi limitinden bu miktarı düşmeli. diyelimki geriye kalan kredimiktarı olan 675000 tl ye vadeli çek yazdı onuda kradi blimitinden düşecek.üçüncü bir vadeli çek yazdığında limitinin olmadığı için onay vermeyecek. vadeli yazmış olduğu çek ödendiğinde okadar vadeli çek limiti kalmalı.bu buygulama böyle olursa hiçbir aksaklık olmaz kanaatindeyim.
Diğer bir konu ise; tasarıda hapis cezası kalkıyor. para cezası geliyor. karşılıksız çek davaları düşecek içerdekiler dışarı çıkacak deniyor. yine anladığıma göre para cezasını ödemeyen hapise giriyor. bu yasanın ne getirdiğini anlayamıyorum. zaten hapiste yatan kişi adli para cezası veya çek karşılığını müşteriye öderse gene çıkıyor. bu yasanın çek mağdurlarına ne getirdiğini anlamadım. acaba eski davalar düşecek,yasa çıktıktan sonra mı bu kanun işleyecek. anlamadım. geçmişte davalık olan ve hapiste yatanlara bu kanun nasıl işleyecek bir türlü izah eden yok.
Samil bey, akılcı yaklaşımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz.
Malesef hem medya hemde TBMM deki kimi vekillerimiz tarafların tarifi konusunda sıkıntıları var. TOPLUMU ALACAKLI VE BORÇLU OLARAK 2 BAĞIMSIZ TARAF OLARAK GÖRÜYORLAR. Bu yanlış. Benim 7 tane alacaklı olarak davam var, 4 tanede karşılıksız çekimden dolayı Borçlu olarak davam var. yani biz çekini ödeyemeyenler aynı zamanda alacaklıyız.Bunu anlayamadıkları için habire ödeyemeyenlere yüklenerek iyice ödenebilecek olanıda engelliyorlar ve bu suretle alacağını da alamayan bu defa kendi borcunu ödeyemiyor, böylece borcunu ödeyemeyenler tarafı gittikçe çoğalıyor. Zaten karşılıksız çeklerdeki hızlı artışta bunu teyid ediyor. Bir şekilde borçlunun borcunu ödeyebilmesi için o kişiye uygun bir yol bulunması lazım ki, toplam sayı büyümesin. Tek tip ödetme şekli, herkese uymuyor. Bunu anlamakta zorlanıyorlar.
Sayın Şamil Demir
Öncelikle sky türk teki çek konusuna tarafsız bakışınızdan dolayı teşekkür ederim
Dünyada ve dolayısı ile türkiyede yaşanmakta olan ekonomik kriz nedeniyle pek çok esnaf tüccar sanayici iş adamı zor durumdadır ileri tarihli kesilmiş olan çeklerini ödeme zorluğuna düşmüş vaziyettedir ödemek için bir yandan çırpınırken bir yandanda mevcut 3167 sayılı çek yasaından dolayı hapis cezası ile karşıkarşıyadır
Elbette alacaklı olan insanlarda haklıdır fakat elde olmayan nedenlerle zorda olan çek sahipleride haklıdır işin içinde kötü niyet ve kast yoksa uygar avrupa ülkelerindeki gibi çeke hapis cezası olmamalıdır diye düşünüyorum ayrıca anayasamızın 38nci maddeside buna işaret etmektedir
Önümüzdeki hafta meclis gündeminde görüşülecek olan yeni çek yasası taslağını incelediğimizde eski 3167 sayılı çek yasasından daha ağır olduğunu üzülerek görüyoruz eski yasada olduğu gibi ilk bakışta ÇEK E DOĞRUDAN HAPİS YOK fakat adli para cezası veriliyor adli para cezası nı çek kesen kişi ödeyemez ise günlüğü 100 tlden hapse çevriliyor insanlar zaten batmış iflas etmiş parası olsa gidip borçlu olduğu kişiye öder hapisten kurtulur neden adli para cezasını ödesin ? adli para cezasını ödeyipte hapisten kurtulsa bile borcu bitmiyor yada hapis cezasını çekse bile borcu yine bitmiyor alacaklı kişi ye karşı yine borçluluk durumu devam ediyor hacizler yine devam ediyor yani kısacası ticaret esnasında kestiği ileri tarihli çekler krizlerden veya başka sebeplerden dolayı ÖDENEMEDİYSE hayatlarının sonuna kadar sürecek kabusa dönüşüyor şu anda binlerce kişi bu suçtan dolayı cezaevninde vede yüzbinlerce kişi aynı akibeti yaşamak için beklemededir aileler dağılmış, çocuklar annesiz babasız perişan vaziyettedir. Bu insanlar yıllarca devlete vergi vermiştir, istihdam sağlamıştır ,katma değer yaratmıştır,ülkeye döviz getirmiştir krizler veya başka sebeplerden batmıştır iflas etmiştir BU İNSANLAR SAHTEKAR DOLANDIRICI DEĞİLDİR bu noktanın iyi analiz edilmesi gerekir piyasadaki dolandırıcılarla ayırt edilmesi gerekir DOLANDIRICILARLA BU İNSANLARI AYNI KEFEYE KOYMAK NE VİCDANLARDA NEDE ALLAH KATINDA YER BULUR. BU NOKTADAN HAREKETLE:
Ben bu yeni çıkacak çek yasasının aşağıdaki gibi olması durumunda sorunların kökten çözüleceğini düşünüyorum ÇEKE GÜVEN UNSURU HAPİSLE DEĞİL GARANTİYLE ÇÖZÜLMELİDİR acizane fikrim şöyle:
Bankalar çek kredisi adı altında bir kredi oluşturacak Çek kullanmak isteyenler bu krediye müracaat edecek banka talebi değerlendirip başvurana çek kredi limiti verecek Başvuranlara kredi limitleri doğrultusunda çek yaprağı verilecek her çek yaprağı üzerinde ”bu çek…..tlye kadar bankamız teminatı altındadır” ibaresi olacak
Bir örnek vermek istersek şahıs A.. X bankasına ÇEK TALEBİ İLE BAŞVURDU X bankasışahıs A ya 200000 tl çek kredisi tahsis etti banka şahıs A ya soracak kaç yaprak çek istiyorsun diyecek şahıs A da örneğin 20 yaprak dedi X bankası 20 yaprak çekin her bir yaprağının üzerine ”iş bu çek yaprağı 10000 tl ye kadar bankamız teminatı altındadır ” diye açıkça belirtecek.[şahıs A 40 yaprak istemiş olsa idi 5000 tl yazacaktı) şahıs A isterse elindeki çek yaprağının üzerine 10000 tl, istersede daha az rakam yazabilecek Eğer şahıs A 10000 tlden fazla rakam yazarsa bu tamamen şahıs A ile çeki kabul eden arasındaki sorun olacak Banka çek karşılıksız çıkarsa 10000 tlye kadar olan kısmını ödeyecek bu rakamın üzerindeki karşılıksız kısım için çek hamili aynen senetlerdeki gibi alacağını icra yolu ile tahsil etme yoluna gidecek Bu şekilde şahıs A nın Y tarihine kadar 100000 tl lik çeki ödendi diyelim ve şahıs A nın elindede çek yaprağı kalmadı bankaya yeni çek yaprağı için başvurduğunda banka 100000 tlye karşılık gelen 10 yaprak çek verecek veya şahıs A yeni alacağı çek yaprağı için her yaprağa 5000 tl isterse 20 yaprak çek verilecek Diyelimki şahıs A herhangi bir çeki ödeyemez
ise o taktirde çeki banka ödeyecek ve kredi mekanizması faiziyle çalışmaya başlayacak şahıs A ödeyemediği çeki ilerki tarihte ödediğinde ödeyemediği gün kadar paranın faizini bankaya ödemiş olacak ŞİMDİ BURADA
SONUÇ OLARAK:
1) ALACAKLI MEMNUN PARASI GARANTİ ALTINDA
2)BORÇLU MEMNUN ÇEKİNİN YAZILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL TİCARETİ DEVAM EDİYOR (ÇEK E CAZA ORTADAN OTOMATİK OLARAK KALKIYOR)
3) BANKA MEMNUN ASLİ GÖREVİ OLAN PARASINI SATACAK
Saygılar sunarım
Bunun adini çek kanunu demek yanlış olmuş. Bu tasarının adı; ”çekin vadesinden önce işleme konulamaması” kanun tasarısı olması lazım.Tamam bankalara ve kullanıcılara yeni duzenlemeler getiriyor. Fakat asıl mağdur durumdakiler icin ne değişecek? Hapis cezası kalktı. Para cezası var. Ama adamın parası olsa zaten borcunu odeyecek. Hangi ticaret erbabı yılların itibarını bir çekin arkasının bile yazılmasıyla kaybetmek isterki? Bu tasarıyı hazırlayanlar ulkemizin gerçeklerini hiç görmüyorlar malesef. Adam parası olmadığı için çekini ödeyemiyor ve itibarını kaybediyor.onuru zedeleniyor. İnsanların yuzune bakamıyor utancından, bu adama diyorsunuzki faiziyle birlikte bu kadarda cezayla birlikte ode borcunu yoksa hapis yatacaksın.Yahu adamın parası olsa çekini odeyecek zaten! Bu nasıl bir celişki? Odeyemiyor ve doğru hapise… Ne işi kalıyor ne ailesi nede parası. Peki nasıl ödeyecek borcunu? Hayatını nasıl idame ettirebilecek? Ya ailesi ya çocukları??? Halktan kopukluk ancak bu kadar olur. Allah kalplerine merhamet verir inşallah ve komisyonda düzeltirler biraz daha halkın gerçeklerine gore…
İstanbul’da mali müşavirlik yapmaktayım. Çalıştığım firmaların bir çoğu aldıkları çekleri vadesinde tahsil edemediler. Hiçbiri de çeki yazdırmak, karşlıksız çek nedeni ile savcılığa müracaat etmek gibi bir eyleme gerek duymadılar. Bunun yerine, kendileri de verdikleri çekleri iade alıp vade uzatımına gittiler. Demek istediğim şudur ki, yıllarca alışveriş yapmış olmanın verdiği güven ile çekler zincirleme olarak vade uzatımına gitmekte, kimse de kimsenin çekini yazdırmamakta. Kanımca dürüst ve ticari etik kuralları çerçevesinde çalışanlar arasında zaten çek yazdırma gibi bir sorun yok. Diğer yandan kimse kimsenin çekini yazdırıp, savcılığa dilekçe verme kararını kolay kolay vermez. Bu karar verilmişse illaki vardır bir güvensizlik. İllaki vardır bir çapanoğlu. 20 yıldır muhasebe işi içindeyim durduk yere çek için savcılığa gidenine rastlamadım.
Bugün gazetelere yansıyan bir habere göre Yargıtay Başkanı tasarıya yönelik görüşleri arasında, ileri tarihli çekin yasaklanmasını istemiştir. Bana göre görüş olması gerekendir ve doğrudur.
TBMM Adalet Alt Komisyonu, “Çek Yasası’nda” değişiklik öngören tasarı ile ilgili çalışmalarını tamamladı. Yapılan düzenlemeyle; mükerrir hapis cezası kaldırıldı. Vekil adına çek düzenlenemeyecek. Kamuoyunun beklentisinin aksine karşılıksız çek düzenlemesinde af yok.
…………………..
Sayın Av.Şamil bey bu kararı yorumlayabilir misiniz acaba? Çekten dolayi hapis cezalarina devam mi? Yoksa Kalkti mi?Teşekkurler…
Haberin içerisinde de yazdığı gibi herşey eskisi gibi, değişen birşey yok. Tek değişik söylem mükerrer cezanın kalktığı. Bu da aynı ticari işlem neticesinde verilen karşılıksız çek cezalarından ayrı ayrı ceza verilemeyeceği şeklinde yorumlanabilir. Ancak ceza, çek sayısına göre değil, çek tutarları üzerinden verilen para cezası üzerinden belirlendiğinden ne değişeceğini anlayamadım. Zaten ceza hukukumuzda içtima diye bir uygulama var.
Sayın Şamil Demir,
Karşılıksız çek konusunda mağdur olan kesim ;iflas ettiği için çeklerini ödeyemeyen iyi niyetli esnaftır.Alacaklının hakkı deniliyor. Biz de alacaklarımızı alamadığımız için bu duruma düştük. O zaman kimse alacaklının hakkı dememişti, kimse bizim hakkımızı korumamıştı.
Yeni yasa bundan sonra çek kullanımı ile ilgili olarak düzenlemeler yapsın, çeki doğru kullanmak adına ve ödenmediği takdirde yaptırımı adına. Ancak şu anda krizin yıkıcı etkisini yaşayan insanları da rahatlatsın lütfen! İnsanlar boşu boşuna hapis cezası alıyor. Adam iflas etmişse para cezasını ödemesini nasıl bekleyebilirsiniz? Parası olsa zaten çekini öder.Sonra da hapis cezası. Mevcut yasa bakmıyor ki kasıt var mı yok mu diye.Adam çekini yazdığı zaman işini yürüten ,ticaret yapan birisi.Kriz çıkacağını nerden bilsin?Kanunda şu an bir boşluk var.Bazı mahkemeler tahliye veririken bazıları hapis cezası veriyorlar. Bu nasıl oluyor?Kanunsa bu her yerde aynı değil mi?
Milletvekilleri gerçekten milletin vekili olarak vicdanlarını da dinleyerek karalar vermeli. Milletvekilleri sadece holdinglerin, bankaların,finans şirketlerlinin vekilleri gibi davranmamalı. Dışarıda babasız kalan yüzbinlerce çocuğun ve yalnız başlarına bir sürü dert ile baş etmek durumunda olan eşlerin veballeri tüm kanun koyucuların boynundadır. Anayasaya ve vicdana aykırı olan bu kanun acilen değişmeli ve cezaevindekiler tahliye olmalıdır.
Lütfen bu konuda ilgi ve desteğinizi esirgemeyin.
2001 yılından beri gıda toptancılıgı yapan haysiyetli ve şerefli ticareti benimsemiş bir tüccar iken kriz belirtileri ile piyasadaki alacaklarımızın tahsili zorlanınca mecburen çeklerimiz yazıldı ve üst üste binince içinden çıkılmaz bir hal aldı ve şu anda haysiyetimizi kurtarmanın mı yoksa ceza evine girmemenin mi hesabını yapacagımızı şaşırmış durumdayız yüce rabbim türk esnafına tüccarına yardım etsin
Herkese merhaba…
İçinde bulunduğumuz ekonomik nedenlerden dolayı bir şekilde çek mağduru olduk.
Ben bir A.Ş. de muhasebe müdürü iken ünvan adı altında bana veilen temsil yetkisine istinaden imzalamış olduğum çeklerin bir çoğu ödenemedi. Bu çeklerden bir tanesi için Karşılıksız Çek Keşide Etme adı altında hakkımda yani adıma direk olarak dava açıldı.
Gerçekten ticareti ben yapsaydım ve ödeme aczine düşseydim sucu kabullenmem gerekirdi. Ama şirketin idaresinde rol aldığım ve temsile yetkili olduğum için ve hiç bir ortaklığım olmadığı halde, çek hamili firmayı, yönetim kurulunu, ortaklarını ve çek cirantalarınıda es geçerek direk olarak benim imzamdan dava açmış. Dolayısı ile duruşmaya kadar çek ödenmezse yada duruşmaya girmezsem (ki girsem bile bi şey değişmeyecek) akibetim belli.
Buradaki feryadı çaresizliği anlıyorum. Gerçekten kişinin başına gelmeyince anlamıyor insan. ticareti yapanlar başkaları mağdur olan bizler… bir anlamda okumuş çaycı hükmüne düşürdük kendimizi.
Şimdi haketmediğimiz bir durumdan dolayı kendimizi nasıl aklayacağız?
Allah hepimize sabır versin.
Sayın Şamil Demir,
Karşılıksız çek konusunda ki kavram karmaşası beraberinde çözümsüzlüü de getiriyor. Konu neden başka başka yerlere gidiyor. “Karşıklıksız çek” neden var çok basit aslında “VADELİ ÇEK” olduğu için var. Yani ödeme günü tespiti için kullanılan vadeli çek te ödeme gününde paranın hesapta bulunamayacağı gerçeğini, keşideci gibi Lehtarın da bildiğini ama sonradan mer-i kanunun lehtara sağladığı ve sadece Bankaların menfaatinin korunduğu yöntemle keşideciye HAPİS cezası isteniyor.
Bu yasayı siyasiler değiştirmiyor çünkü menfaat ilişkileri buna engel, bizler (mağdurlar) zaten değiştirme yetkimiz yok. Avukatlar; onlar doğal olarak taraf ya keşideciyi savunacak ya da Hamili geriye bu yasayı değiştirecek kimse ya da kurum kalmıyor.
Bir tek Savcılar ve Hakimler kaldı diyeceksiniz. Evet birt tek onlar kaldı. Onlar da bu konuda bilinmesi gereken her şeyi biliyorlar. Ama nedense bir çözüm üretemiyorlar. Belki de üretmeye çalışıyorlar lakin yeterli değil.
Öyleyse ne yapmak gerekli? kim ne yapmalı? bu sorulara bir cevap bulunursa belki çözümde bulunabilir. Yıllardır bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Yılda 22 milyon TL çek ödeyen bir firmanın sahibiydim. İşini yaptığım bir Danimarka firması anlaşmazlık nedeniyle alacaklarımı ödemediği için işlerim bozuldu. Her şeyim icra yoluyla satıldı. ödeyemediğim 30 tane çek yüzünden hapis cezalarım çıktı, şu anda kaçak şekilde yaşamaya ve ailemin geçimini temin etmeye çalışıyorum. Sizce ben dolandırıcımıyı? sosyal durumumu bir düşünün hem her şeyimi kaybettim hemde hapis yatmak durumundayım. Ailemle bağlarım koptu. çocuğumun yüzünü göremiyorum.
Bütün bunlara sebep olan “VADELİ ÇEK” dikkat buyurun “karşılıksız çek” değil, Çünkü yasa gereği ÇEK görüldüğünde ödenir. VADE olmaz VADELİ ÇEK i teslim ederken Lehtara imzalattığım teslim evrakında “İş bu Çeki teslim aldığım tarihte tarafıma keşide edilen çek in VADELİ ÇEK olduğunu kabul ediyorum ve ödeme tarihinin …… tarihi olduğunu biliyorum” ibaresi bulunan yazıyı mahkemeye delil olarak sunmama rağmen mahkeme şikayet edilen çek in VADELİ ÇEK olduğunu tespit etmiş olmasına rağmen 3167 sayılı yasaya göre “çek hamillerinin korunması” hakkında ki kanun dışında bir yorum getiremiyor. Yani VADELİ ÇEK aslında BONO hükmünde dir. Diye bir karar verebilse, yargıtay da bu hükmü onasa bakın o zaman KARŞILIKSIZ ÇEK diye bir mefum olacak mı, İşte bu kadar basit aslında
Türkiye’de ki ticaret ortamı 30-60-90 gün kavramını sadece BONO olarak algılasa VADELİ ÇEK ya da KARŞILIKSIZ ÇEK sorunu biter. ÇEK sadece NAKİT ödeme içindir. VADELİ ÇEK e HAPİS cezası devam ettiği sürece KARŞILIKSIZ ÇEK sorunuda devam edecektir.
Allah yardımcımız olsun..
Saygılarımla,
Sezai Aydın
Sayın Şamil Demir,
Karşılıksız çeklere uygulanan hapis cezaları mevcut taslakla kaldırırlması olanaksız gibi ayrıca korkunç bir VADELİ ÇEKTE HAPİS CEZASI UYGULANSIN lobisi varken bu kanun sizce yine de çıkarmı?
Saygılarımla
Sezai Aydın
Hukuk devleti olan ülkemizde, hukukçular hukuki konularda öngörüde bulunabilecek en son kesim haline geldi. Bu ülkede herşey mümkün…
Çalıştığım şirkette yönetim kurulu kararı ile imza yetkilisi idim. Şirket çeklerinde
imzam vardı şirketten şubat/2007 istafa ettim. ve bu arada şirket iflas etti
vadeli imzaladığım şirket çeki ödenmediğinden mahkeme açılmış kendi çekimmiş gibi çek bedeli kadar adli para cezası verilmiş çek bedeli neden şirket sahibinden değilde maaş karşılığı şirkette çalışan yetkili müdürden talep ediyor.sonuçta banka çeki veririken şirket sabinin imzası alarak verıyor.
yeni yasadada şirket müdürlerinin durumu ne olcak
Şamil Bey;
Gerçekten kafamı kurcalıyor ama bir türlü çıkış yoluda bulamıyorum. Biz çalıştığımız firmada bordrolu elemanlarız. Bir şekilde bizlere muhasebe, finans vb. müdürlükler verilmiş olup buna istinaden çek imzalamışız. Kimimiz işi gereği, kimimiz tamamiyle güvendiği için. Benim muhasebe md. adı altında imzaladığım çeklerden dolayı adıma açılan davalar var. Ama firma ortakları ve yönetim kurulu üyeleri rahatlıkla dolaşıyorlar. burada bir tezat yok mu? Yani neden firmanın borç yükü bizim sırtımızda kalıyor? Hadi diğerleri ticaret yapmışlar bir şekilde alamamışlar verememişler mahkemelik olmuşlar. Ama bizim/benim gibi mağdurlar bu borçla cebelleşmek zorunda mıyız? Acaba bu durum yeni çıkacak yada çıkması beklenilen yasada geriye dönük mağduriyetimizi giderecek midir?
Bizim gibi mağdurların bu seslerini duyurabileceğimiz yapabileceğimz hiç bir şey yok mu?
Dikkat ettim hep çek kesen çeki tahsil edemeyen taraflar hapis cezasından kurtulmak istiyorlar. Gerekçeleri hapis yatmakla çek ödenmez.
Peki bizler, ticareti yapmamışız karımız zararımız söz konusu değil.. ama borcun yükü geleceğimizi karartıyor.. hiç adil değil.. en azından bu ciheti hiç adil değil.
İşin zoruma giden yanı ise Hukuk devleti dediğimiz sistemin bizim gibi insanları koruyamıyor olması… ve hakkımızı kimseye karşı arayamıyoruz. patronlar dışarda dolaşıyor adamların umrunda değil bizim başımıza gelenler.. ne yapalım gidip adamı mı öldürelim.. çözüm değil ki?
Kanunların bizi koruyup kollaması gerekiyor. çünkü biz hırsızlık yapmadık, dolandırıcılıkta yapmadık. Ama bunları yapmış muamelesi görüyoruz.
gerçekten anlayamıyorum.. ve gerçekten üzülüyorum.. kanunlarımızada şaşıyorum doğrusu.
hani derler ya hortumlayana bir sene, baklava çalanlara 18 sene..
Saygılarımla
1998 itibari ile çek kulanıyorom hiç banka değişmeden tek bir bankadan 2008 tarihine kadar çalıştım malum kirizin oluşumunnan işlerin dengesizleşmesi ile olan olumzuzluklar esnafıisemediği olumzuzluklar ile karşılaştırdı ben hiç bir esnafın kişiliğini kredisini öldürüp bu gibi yollara baş vuracağını düşünmüyorum ama malesef esnaflar kişiliğini ayaklar altına aldı hiç bir kurumda ona sahip çıkmıyor bekleyelim bakalım ne olur bütün esnaf camiasına kolaylıklar diliyorum.yetgililerinde biran önce bu işe elatmalarını diliyorum.ben şuanda emekli maşımı bile ödememe kaşı haciz ettirmişim.inanıyorumki esnafların hemen hepsi benim düşüncendeler. vermiş olduğumuz vergilerle maaş alan yöneticiler ve çalışan insanlar hale bu olumsuzlukarı göremiyorlar inşalah bir gün görerler saygılar
sn şamil bu konuda göstermiş olduğunuz gayreti sonsuz teşekkürlerimle sunuyorum ve sizin her zaman yanınızda olacağımızıda unutmayınız ne zaman isterseniz bu davada yanınızda olurum mail le geri dönmeniz yeterlidir ALLAH ın izniyle de hiç birşeyden sıkıntım ve korkumuz kalmadı her gün ölmekten se bir gün ölmek daha yeter artık bu haksızlıklara son verilsin
bu vatana ihanet eden polisimizi askerimizi masum vatandaşlarımızı öldürenler hiç ceza almadan elleri kolları serbest dolaşabiliyor fakat ekonomik kriz nedeni ile işleri bozulmuş vatan sevdalısı insanlarda bir çekini ödeyemedi diye 5 sene hapse mahkum ediliyor yok böyle bir şey yazıklar olsun…………bu ancak türkiyede olur ne diyeyim.
ödenmeyen çekleri keşide edenlerin çok az bir kısmının bunu bilerek yaptığı iddiasına katılmıyorum. piyasa karşılıksız çek sebebiyle dolandırılanlarla doludur. çek kanuni bir dolandırıcılık aracı yapılmıştır. vadesinden önce ibraz edilememesi (yada bunun dolandırıcılık suçu oluşturmaması) başlı başına garabet ve kanunun özüne de aykırı bir yorumdur. insarlar çek ile alışveriş yapmaya çekteki güvenlik (ödemeyenin cezalandırılacağı savı) sebebiyle ikna olmaktadır. Katillerle aynı muameleyi görmeyi onuruna yediremeyenlere şunu sormak isterim: Ha garibin canını almışsınız, ha parasını dolandırmışsınız. ikisi de HAK değil mi ? hakka tecavüz edenin cezalandırılmadığı, hakkı gasp edilenin sorunsuzca hakkını alamadığı bir memleketin sonu iyi olmasa gerektir. lütfen sapla samanı karıştırmayalım…
sayın şamil bey;
ben konuya farklı bir bakış açısı ile yaklaşacağım ister iyi, ister kötü niyetli, olsun çek imzalayan kişinin çekini ödemediği zaman, bugün çek mağduru diye tanımlanan kişiler
bunun sonucunun ne olduğunu bilmeden mi imza attılar? yasa ile mağdur olan kişiler hangi cesaretle neye güvenerek çek yazdılar. efendim çek almış ödenmemiş oda çekini ödeyememiş bunlar hepsi basit gerekçeler herkes ticaretle para kazanmak istiyor tecrübesizce ve bankalarca dağıtılan 20 adet boş evrakla şansa doldurulup piyasa çıkıp dolaşan çekler olmayan sermayenin veya kötü niyetli insanların aracı oldu. bono diyorlar ,bonolarda 90lı yılların başında bugünkü çek gibi ödenmez oldu ticaret o önemlerde çekin itibar taşıması sebebiyle vadeli çek sistemine döndü. aslında malesef bizde bir ödememe kültürü var. eğitimsisiz isteyen her işi bilse de bilmesede yapmaya kalkıyor.bu nedenle iyi niyetli olmak borcunu ödeyemediğin zaman para etmiyor .bununda yasal bir bedeli varsa ödeyeceksin yada ticaret yapıyorsan her türlü riskin olabilme ihtimalini bilip ona göre hareket edeceksin yasanın konumu ne olursa olsun . geçerli bir yasa varsa o yasa kurallarına uymak zorunda değilmiyiz. çek yaz ödeme vay ben mağdurum de sonra yasayı eleştir. çek artık malesef itibarlı bir evrak değildir. ancak yeni yasayla yeni bir ivme kazanacakmı zaman gösterecek . ayrıca benimde borçlarım var
krizde bir çok müşteri çekini tahsil edemedim ama kimsenin çekine güvenip çek yazmadım çünkü bedelinin hukuki sonucunu biliyordum. başkalarının borçlarını çalışarak ödüyorum. evimi kaybettim. sayın çek mağdurlarının mağduruyum bende 44 yaşında kiraya düştüm. hayatta her şey var ama ilkönce mantık
saygılarımla
k. tabak
merhaba benim şöyle bir bilgiye ihtiyacım var olaki xx/xx/xx tarihine kestiğim çekimle ilgili hesabımda eksiğim var ve bu eksiğimi anca ertesi gun tamamlayabılırım bu durumda çekımı elınde bulunduran kısıye mı ulasmam lazım dırek olarak yoksa banka aracılıgıyla anca cekın su gun odenebılcegınde tahatutdde bulunursam mı bu durumu duzeltebılırım.ek olarak cekım yenı cek kanununa gore yazılırsa bı daha cek alamama durumum varmıss dogrumudur?
bence çek yasasındaki hapis cezası ne işe yarar biliyormusunuz. borçluyu ya hapse attırır zaten durumu yoktur ödeyemez. yada devletten kaçmakla geçer hayatı geçimini zor sağlar borcunu yine ödeyemez…
çek karnesiyle dolandırıcılığa çıkanlarla 10 yıl 20 yıl çek kullanmış ödemiş belli bir seviyedeyken kriz nedeniyle çeklerini ödeyemez haldeki şerefli esnafları karıştırmamak lazım. düşmez kalkmaz bir allah tır. herkez birgün iflas edebilirir