Avukatlığın bilinmeyen türü: Koruyucu Avukatlık

koruyucu-avukatl¦-kKoruyucu avukatlık nedir? Ticari sözleşmelerin yapılması sırasında avukatların ne gibi faydaları olabilir?

Koruyucu avukatlık, gerçek ve tüzel kişilerin iş ve işlemlerinin her aşamasında avukatlık hizmetinden yararlanarak, hukuki hata, sorun ve uyuşmazlıkların ortaya çıkmasını engelledikleri avukatların kontrolünde süren bir hukuki risk yönetim biçimidir. Nasıl işletmelerin mali risklerini yöneten risk analiz ve yönetimi birimleri varsa aynı şekilde hukuki risklerinin de anlaşma yapılan avukatlar tarafından yönetilmesi söz konusu olacaktır. Böylece birey ve işletmeler karşılaşabilecekleri hukuki riskleri henüz onlarla yüzleşmeden fark ederek, muhtemel dava ve sorunlardan kurtulacak ve yaptıkları ticareti kesintisiz sürdürebileceklerdir.

Ticaretle uğraşanlar ticareti en iyi kendilerinin bildiği şeklinde genel bir inanışa sahiptirler. Hâlbuki çoğu ticari konu sıkı bir şekilde kanunlarla düzenlenmiştir. Ne kadar donanımlı olursa olsun bir tacirin bütün hukuki düzenlemeleri ve güncel durumu, her an hukuki alanda çalışan bir avukat kadar bilmesi ve takip etmesi beklenemez. Bu nedenle koruyucu avukatlık, avukatın hukuki bilgisinden yararlanılarak yapılacak sözleşmelerdeki hataları ve ileride doğacak hak kayıplarını önlemek için gereklidir.

Ticaret yaşamımızda birçok çeşit mal ve hizmet satımı gerçekleşmektedir. Her birinin özellikleri farklı olabilecek bu sözleşmeler, bir şekilde temin edilen ya da fotokopi ile çoğaltılan maktu sözleşmeler ile yapılabilmektedir. Maktu sözleşmelerin her ticari ilişkiyi tam manasıyla düzenlemesi mümkün değildir ve hangi ihtiyaçlar için hazırlandığı belli olmayan bu sözleşmeler tarafların yükümlüklerini tam olarak belirlemekte yetersiz olabilir. Ayrıca değişen yasalar bu sözleşmelerin bazı maddelerini geçersiz kılmış olabilir. Bu nedenle ticaret erbapları özellik arz eden konularda sözleşme hazırlanması için avukata başvururmaları halinde bahsedilen şekilde sorunlarla karşılaşmaz ve daha birçok hukuki sorunu en başta fark ederek önlem alma olanağı elde etmiş olurlar.

Dünyadaki koruyucu avukatlık uygulaması ne şekildedir?

Ticaretin geliştiği bütün ülkelerde ticari işletmeler avukatlarla ihtiyaç olduğunda ya da bir sorun çıktığında değil neredeyse onlarla entegre bir şekilde çalışırlar ve bir sözleşmenin yapılması sırasında olaya dahil olurlar. Avukatlardan çıkan sorunun mahkemede götürülmesinde değil, ticari ilişkinin mahkemeye en az intikal edecek önlemlerin alınmasında yararlanılır.

Ayrıca yine hukuk sistemi gelişmiş bütün ülkelerin mevzuatlarında avukatlara daha geniş çalışma alanları tanınmıştır. Örneğin Yunanistan’da tapu işlemlerini ve kira kontratlarını avukatlar olmadan yapmak mümkün değildir. Burada bu devletlerin amaçladıkları avukatlara daha çok iş ve kazanç sağlamak değil, adliyeleri en çok meşgul eden konularda, işlemlerin avukatla yapılmasını ve böylece en az sayıda ihtilaf çıkmasını sağlamaktır. Bizim ülkemizde bahsedildiği şekilde bir zorunluluk yoktur.

Kanunen kimler avukat bulundurma yükümlülüğü altındadır? Bu konudaki yasal düzenleme ve yaptırımları nelerdir?

Avukatlık Kanununun 35. maddesine göre her gerçek ve tüzel kişi adliyede kendi davasını açabilir ve takip edebilir. Yani ülkemizde avukatla temsil zorunluluğu yoktur. Ancak işlerin kişi ve işletmeler adına vekaletle takip iş veya dava takip edilmesi söz konusu ise bu yalnızca avukatlar vasıtasıyla yapılabilir. Kısacası “adliyelerde” vekaletle yalnızca avukatlar iş ve dava takip edebilirler. Buna “avukatlık tekeli” denir.

Yine Avukatlık Kanunu ‘nun 35. maddesine göre; anonim şirketler ve üye sayısı 100 veya daha fazla olan kooperatifler, sözleşmeli avukat bulundurmak zorundadırlar. Bulundurmamaları suç olarak düzenlenmiştir. Eğer anonim şirket ve saydığım kooperatiflerin avukatları yoksa Cumhuriyet Savcısı tarafından kendilerine, avukatla sözleşme yapmadıkları her ay için 16 yaşından küçük işçiler için uygulanan brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilir.

Uygulamada avukatla sözleşme yapma zorunluluğa uyuluyor mu?

Uygulamada bu zorunluluğa büyük işlemeler zorunluluktan çok ihtiyaçları nedeniyle uyabiliyorlar. Ancak avukatla çalışma zorunluluğundan habersiz ve  avukatla hiç sözleşme yapmamış şirket ve kooperatiflere rastlamak mümkündür. Zorunluluk nedeniyle sözleşme yapanlar ise en düşük ücretle anlaşma yaparak cezadan kaçınma yoluna gitmekte ve az da olsa parasını ödedikleri avukattan koruyucu avukatlık anlamında yararlanmamaktadırlar.

Ülkemizde hukuki uyuşmazlıklar çıkmadan önce alınacak danışmanlığı yaygınlaştırmanın sağlayabileceği faydalar nelerdir?

En belirgin fayda adliyeye intikal eden uyuşmazlık sayısının çok ciddi şekilde azalması olarak ortaya çıkacaktır. Böylece kobilerin hukuki uyuşmazlıklar nedeniyle işleri aksamayacak, örneğin inşaatları durmayacak, cezai şart ödemeyecekler, mahkemede çözümleneceği düşünülen birçok sorun avukatların girişimleri ile kısa sürede çözülebilecektir. Ancak burada kobilerin de avukatlarından ne isteyeceklerini iyi belirlemeleri gerekir. Avukat her ne kadar danışman da olsa, kendisinden dava açması istenen bir avukat buna uyacaktır. Bu nedenle avukatlardan sadece dava açmak için yararlanmak yerine olayı davaya götüren her süreçte bilgisi ve desteğinden yararlanmak dava aşamasına hiç gelinmemesini sağlayabilir.

Facebook yorumları

adet yorum

Powered by Facebook Comments

Avukat, Arabulucu Şamil Demir (LL.M, MCIArb) 1976 Yılında Ankara’ da doğmuştur. 1997 yılında Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinden, 2011 yılında Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk yüksek lisans programından mezun olmuştur. 1998 yılından bu yana Ankara Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. 14.11.2013 tarihinden bu yana Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Siciline kayıtlı arabulucudur. İngilizce bilmektedir. Evli, bir çocuk babasıdır. Şamil Demir, şu kurumlara üye ve akreditedir: - Ankara Barosu (Sicil No: 13560) Türkiye Barolar Birliği (Sicil No: 43868) - Adalet Bakanlığı HİGM Arabuluculuk Daire Başkanlığı (Sicil No: 0002) - Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Derneği (Başkan) - Chartered Institute of Arbitrators (MCIArb, Mediator Member: 36195) - International Mediation Institute, Certified Mediator Mediators Beyond - Borders International, Member World Mediation Organization, Fellow

“Avukatlığın bilinmeyen türü: Koruyucu Avukatlık” hakkında 1 yorum var

  1. Koruyucu hekimliğin zorunlu hale getirilmeye çalışıldığı ülkemizde, koruyucu hukukçu bulundurmayı da zorunlu hale getirilmesi yargı üzerindeki büyük yükün azalmasını sağlayacaktır. Bu nedenle Türkiye’ne her türlü hukuki işlemin tesisinde işlemin tesisi anında bir hukukçunun görüşünün alınmasının zorunlu hale getirilmesinin çok fayladalı olacağı kuşkusuzdur.

    Öte yandan vergi dairesinde işlem yapacak tüm şirketlerin bir mali müşavir bulundurma zorunluluğu var ise diğer işlemlerini tesis ederken de avukat bulundurma zorunluluğunun bulunması kesinlikle zorunludur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir