Hukuki koruma sigortası 1 Ocak 1996 tarihinde yürürlüğe giren Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları ile mevzuatımıza girmiştir. Yürürlüğe girmesinin üzerinden on yedi yıl geçmesine rağmen hukuki koruma sigortası diğer sigorta türlerinin yanında bağımsız olarak neredeyse hiç uygulama bulamamıştır. Hukuki koruma sigortası, sigorta şirketlerinin sundukları sigorta alanlarına ilişkin listelerinde yürürlükteki genel şarta binaen “göstermelik” bilgiler yer almıştır. Pek az sigorta şirketi doğrudan hukuki koruma sigortasıyla ilgili bilgilendirme formu hazırlayarak potansiyel müşterilerin erişimine sunmuştur.
Hukuki koruma sigortası, mevcut haliyle ülkemizde motorlu kara taşıtları bileşik kasko sigortalarında ve karma sigorta ürünlerinde birer kloz olarak varlığını sürdürmektedir Hukuki koruma sigortası bağımsız bir sigorta türü olarak gelişme gösteremese de ülkemizde motorlu kara taşıtları bileşik kasko sigortaları kapsamında yaygın olarak uygulama bulduğu, oldukça makul primlerle yüksek limitler dâhilinde hukuksal koruma sağlandığı gözlenmektedir. Bu bakımdan değerlendirildiğinde, hukuki koruma sigortasının en çok imza altına alınan fakat en az bilinen sigorta türlerinde olduğu ifade edilebilir. Bu konuda İngiltere Adalet Bakanlığı’nın 2007 yılında yaptırdığı bir araştırma sonunda sigorta yaptıran dört kişiden en az birinin hukuki koruma sigortası hakkında bir şeyler “duyduğunu”, bu düşük farkındalık oranına rağmen nüfusun %59’una karşılık gelen 28 milyon İngilizin bilerek ya da bilmeyerek -ve çoğunluğunun tarafı oldukları sigorta sözleşmelerine eklenen klozlar nedeniyle- hukuki koruma sigortası kapsamında olduğu ortaya çıkmıştır.
Türkiye Sigorta Birliği’nin aylık olarak yayınladığı resmi istatistiklerin derlenmesinden şaşırtıcı veriler elde edilmiştir. Buna göre Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta şirketleri 2012 yılında 1.558.829 adet hukuki koruma sigortası poliçesi üretmiştir. Bu poliçelere karşılık ise toplamda 57.372.889 TL, poliçe başına ise ortalama 36,80 TL prim tahsil edilmiştir. Her hukuki koruma sigortası poliçesine bir kişinin taraf olduğu varsayıldığında 2012 sonu itibariyle 75.627.384 olan Türkiye nüfusunun % 2,06’sının hukuki koruma sigortası kapsamında olduğu söylenebilir. Öte yandan hukuki koruma sigortası poliçelerinin bağımsız bir hukuki koruma sigortası poliçesi olarak mı yoksa kasko sigortası gibi sigortalara ek kloz olarak mı üretildiğine dair veriye ulaşılamamıştır.
2009 yılı verilerine göre Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkelerde toplanan hukuki koruma sigortası primlerinin % 45’i Almanya’da, %12’si Fransa‘da, %10’u Hollanda’da, % 9’u İngiltere’de, % 6’sı Avusturya’da toplanmıştır. AB’ne üye on ülkede toplanan prim ise 3.476.000.000 Euro olmuştur. AB genelinde hukuki korumaya tabi davalardaki prim/hasar oranı (loss ratio), diğer deyişle kaybetme oranı % 65 olarak gerçekleşmiştir. Yönetim giderleri de hesaba katıldığında hukuki koruma sigortacılığı sektöründe toplanan primlerin 97’si harcanmıştır.
Buna karşın Türkiye’de hukuki koruma sigortası kapsamında toplanan 57.372.889 TL tutarındaki primden sadece 633.750 TL ödeme yapılmıştır. Yani toplanan primin sadece %1.10’u sigortalıların hukuki koruması için harcanmıştır. AB ülkelerindeki prim hasar oranıyla karşılaştırıldığında, Türkiye’de hukuki koruma sigortası yaptıranların bu korumadan neredeyse hiç yararlanmadığı anlaşılmaktadır. Eğer Türkiye’de AB ülkelerinde olduğu gibi % 65’lik prim/hasar oranına ulaşılsaydı hâlihazırda toplanan prime göre sigorta şirketlerinin 37.292.377 TL yargılama gideri ve avukatlık ücreti ödemesi gerekir.
Geniş açıklama ve ayrıntılı bilgi için Hukuki Koruma Sigortası adlı kitabımı inceleyiniz.
Son arama kelimeleri:
- https://www samildemir av tr/2015/04/hukuksal-koruma-kasko-policelerindeki-kullanilmayan-hak/
- https://www samildemir av tr/2015/04/hukuksal-koruma-kasko-policelerindeki-kullanilmayan-hak/#:~:text=Buna göre Türkiyede faaliyet 80 TL prim tahsil edilmiştir
İlginizi çekebilir:
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments
sn avukat bey
açıklamalar için teşekkür ederiz
araç değer kaybı ile ilgili olarak açılan dava lehimize sonuçlandı . mahkeme tarafıma tazminat ödenmesine hükmetti
olay anında araç için düzenlenen kasko poliçesinde hukuksal koruma sigortasının kapsamında idi
yazı konusu hukuksal koruması dahilinde aracımızın değer kaybı davası seyri için ödenen ,
avukatlık vekalet ücreti,
dava harcı
bilirkişi ücreti
ve diğer resmi giderleri
araç için poliçeyi düzenleyen sigortacıdan hukuksal koruma sigortası klozu dahilinde talep etmemin imkanı var mı?
Türkiye sigorta birliğinin sayfasından okuduğum kadarı ile sigortacının sigortalıya dava açılması için avans vermesi gerekirken tarafımıza ödeme yapmaktan dahi kaçındılar
davanın sonuçlanmasından sonra dava kararının kaleme alınmasını müteakiben ne kadar süre zarfından sigortacıdan zararımı tazmin etmesini istemem gerekir
yardımlarınız için şimdiden teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim
saygılarımla