Bugün Almanya’dan bir müvekkil adayı tarafından arandım. Türkiye’de uğradığı bir haksız fiil nedeniyle dava açmak istiyordu. Ücretimi soruyor ve benden “hukuk sigortası” şirketine vermek için yazılı hale getirerek fakslamamı istiyordu. Bu durumu oldukça garipsedim. Çünkü müvekkilim benimle işin ücretine ilişkin olarak hiç pazarlık yapma girişiminde bulunmamıştı. Sadece ücreti soruyordu… Almanya’da insanların başlarına gelebilecek hukuki risklere karşı “hukuk sigortası” yaptırdıklarını duymuştum. Hukuk sigortasıyla, ödenen düşük bir prim karşılığında sigorta şirketleri, sigorta ettirenin karşılaşabileceği muhtemel dava ve avukat giderlerini üstleniyorlar.
Böyle bir sigortanın vatandaşı hakkını arama konusunda daha cesur davranmaya sevkedeceği şüphesiz. Çünkü insanlar dava masrafları ve avukatlık ücretlerinden çekindikleri için yasal yollara başvurmaktan kaçınabiliyorlar. Bahsettiğim gibi bir tecrübe yaşayana kadar hukuk sigortasının avukatlık hizmeti sektörüne ne kadar faydaları olabileceği konusunu hiç düşünme fırsatı bulamamıştım. Hukuk sigortası olan insanlar, avukatlarına ödeyecekleri ücreti ve dava masraflarını sorun etmiyor, avukatları arayarak işi en ucuza yapacak olanı, hatta masrafları bile üstlenecek bir avukatı bulmaya çalışmıyorlar… Böylece avukatların meslek hayatlarında yaşadıkları en büyük sorun olabilecek olan ücret ve masrafları tahsil etme sorunu, daha en baştan çözülmüş oluyor. Ülkemizde hukuk sigortasının yapılmaya başlaması ve gelişmesi avukatların fiyat indirerek rekabet etme yönündeki davranışlarınının en aza inmesini sağlayacaktır. Çoğunluğun hukuk sigortasına sahip olduğu bir ülkede avukatlar ücretleriyle değil verdikleri hizmetin kalitesiyle yarışabileceklerdir. Avukatlık mesleğindeki doymuşluğu ve aşırı rekabeti ortadan kaldırmaya yetmeyecek olsa da hukuk sigortasının mesleğimizin geleceği için gerekli olduğunu düşünüyorum. Ancak hukuk sigortası, sigorta şirketleriyle sözleşme yaparak çok düşük ücrerlerle çalışan avukatlarlar topluluğu yaratmamalı, poliçe sahipleri serbest avukat seçebilmelidirler.
Ülkemizdeki sigortacılık sektörünün durumuna bakıldığında, ana sigorta dallarında bile gelişmiş ülkelerin çok altında prim üreten bir sistemle karşılaşıyoruz. Ülkemizdeki sigorta şirketleri, ana faaliyet alanlarındaki büyüme potansiyeli karşısında “hukuk sigortası” gibi yan alanlarda faaliyet göstermek için gayret sarfetmiyorlar. Sigortalı olmak konusundaki bilincin yeterince gelişmediği ülkemizde, sunulabilecek bir hukuk sigortası hizmetinin ne kadar rağbet göreceği de tartışmalıdır. Ancak ülkemizde yürürlükte olan bir “Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları” bile var. Bugünlerde Türkiye’de de hukuki koruma sigortası‘nın müstakil bir ürün olarak satılmasına dair girişimler var.
Hukuk sigortası poliçesinin sahibine ne gibi avantajlar sağlayacağını, Avusturyalı bir sigorta şirketinin sitesinden şu şekilde tespit ettim:
- Avukat, Mahkeme ve Bilirkisi Masraflarını Üstlenme
- Bütün derecelerde geçerli olması
- Aynı evdeki çocuklar, hayat arkadaşı ya da eşin de sigortalı olması
- Avrupa çapında koruma
- Arabuluculuk yardımıyla mahkeme dışı anlaımazlık çözümleri
- Seçmeli Olarak Serbest Avukat Belirlenebilmesi imkanı
Açıklamalar verilen şu örneklerle devam ediyor:
Devamını oku hakkındaTürkiye’de de “Hukuki Koruma Sigortası” Olmalı …