Bir internet sitem olduğundan beri sahibi olduğum avukatlık bürosunun telefon trafiğinin arttığını söyleyebilirim, ama olumsuz yönde. Vatandaş adliyede herhangi bir avukatı çevirerek soramadığı soruları artık internette rast geldiği avukatlık bürolarını arayarak sormaya başladı. Her gün bir benzerini yaşadığım bu telefon görüşmesine aşağıda örnek vereceğim.
– Efendim
– Alovvv
– Efendim
– Avkat beynen görüşecektim
– Benim buyrun
– Avkat bey bişi soracam. Şimdi benim bir komşu var beni her hareketi deli ediyor. Ben buna herkesin ortasında iyicene bir küfür etmek istiyorum. Küfür etsem ne ceza yerim?
– ….
– Alov
– Öncelikle kimseye küfür etmemenizi tavsiye ederim. Bunun dışında ücretli danışmanlık yapmaktayız.
– Şimdi bir soru için de para mı ödeyecez avkat bey, hayrına cevap veriver.
– Malesef cevap veremem beyefendi, size iyi günler dilerim.
– Alo avkat bey ayıp oluyo ama…
– Telefon kapatılır…
Yaptığım bu telefon görüşmesinden sonra kendimi pek de iyi hissettiğimi söyleyemem. Vatandaşın gözündeki mesleğimize bakış ve gösterilen saygı ortada. Kişileri böylesine bir sebeple bile olsa avukat aramaya cesaret ettiren, yaptığı veya yapmayı düşündüğü şeylerde avukatı kendi seviyesine denk ve ortak gören vatandaşın bu haline yine avukatların yol açtığı toptan kalite düşüşünün sebep olduğuna inanıyorum. Peki bir avukatın bürosunu arayarak soracak kadar merak edilen hakaret suçunun TCK’daki düzenlenişi nasıldır?
Türk Ceza Kanunu
Hakaret
MADDE 125 – (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
Yukarıdaki maddenin 3-b bendinden anlaşılacağı üzere dine hakaret veya Allah’a hakaret, hakaret suçu kapsamında düzenlenmemiştir. Bu madde kapsamında sadece bir kişiye dini inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı hakaret eden kişiye verilecek cezanın bir yıldan aşağı olamayacağı düzenlenmiştir. Peki dini farklılıkları insanları birbirine karşı düşmanlaştırmak için kullanmanın veya aşağılamanın bir yaptırımı yok mu? Elbette var ama hakaret kapsamında değil, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçu kapsamında:
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
MADDE 216 – (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Telefonda küfür edilmesi/ hakarete uğranılması ile bunun yüz yüze olması arasında oluşan suç ve cezası bakımından düşünüldüğünde aslında hiç fark yoktur. Burada aleni hakeretten ayrılan özellik ispatı konusunda olacaktır. Çünkü doğrudan hakarette bunu duyması muhtemel başka insanlar olabilecekken, telefonda hakaret edilmesi halinde bunu herkes duyamayabilecektir. Bu sırada mağdurun çevresinde olan kişiler ancak onun suç anındaki durumuna ve fiilden sonra anlattıklarına şahitlik edebileceklerdir. Böyle bir durumda mahkemenin taktiri önem kazanacak ayrıca telefon kayıtları da şahitleri destekleyici delil niteliği kazanacaktır.
En çok merak uyandıran konulardan birisi de telefonda maruz kalınan küfürün / hakaretin, o görüşmenin kaydedilmesi suretiyle ispat edilip edilemeyeceğidir. Telefon görüşmesini, bir suçu ispat etmek için de olsa kaydetmek gibi bir yola başvurmak kaydedenin de cezalandırılabileceği yeni bir suçu oluşturacaktır. Çünkü TCK. hakaret gibi, “kişiler arası görüşmelerin izinsiz kaydedilmesini” de cezalandırmaktadır. Mağdur olunan suçu ispat etmek pahasına başka bir suç işleyerek cezaya maruz kalmaktan kaçınmak gerekecektir:
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
Madde 133 – (1) Kişiler arasındaki alenî olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerden biri işlenerek elde edildiği bilinen bilgilerden yarar sağlayan veya bunları başkalarına veren veya diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu konuşmaların basın ve yayın yoluyla yayınlanması hâlinde de, aynı cezaya hükmolunur.
Hakaret fiili son zamanlarda yoğun bir şekilde görüldüğü Facebook üzerinden işlenmesi halinde, kişiden şikayetçi olunabilmesi için mesaj silinmemeli, durumun belgelenmesi için yazıcıdan ekranın çıktısı alınmalı ek olarak ekran görüntüsünün kaydedilmesi gerekir. Ayrıca hakaret e-posta adresinize uyarı olarak geldiyse bu e-posta da saklanmalıdır. Hakaretin sahte profiller üzerinden yapılması halinde de aynı işlemler yapılmalıdır. Ancak bu durumda profili oluşturanın tespit edilmesinde ekran görüntüleri de yardımcı olacağından”screen capture” eklenti veya programlarından yararlanılarak ekran görüntüsü mutlaka kaydedilmelidir. Hakaret suçu bir bilişim suçu olmamasına rağmen internet yoluyla işlenmesi halinde şikayet halinde bilişim suçları savcıları tarafından soruşturulmaktadır. Hakaret aynı zamanda uzlaşmaya tabi bir suç olduğundan, uzlaşmak isteyenlerin bunu özellikle belirtmesi gerekir.
Hakaretin İnternet yoluyla işlenmesi ile ilgili olarak Mustafa Özen tarafından kaleme alınan Hakaret Suçu ve İnternet Yoluyla İşlenmesi başlıklı makaleyi incelemenizi öneririm.
Son arama kelimeleri:
- https://www samildemir av tr/2008/10/kufur-etsem-ne-ceza-yerim-abi/
- kufur etmenin cezasi
- küfür ve hakaretin cezası nedir
- telefonda küfür etmenin cezası
- küfür etmenin cezası nedir
- kadına küfür etmenin cezası
- hakaret etmenin cezası
- küfür cezası
- hakaret suçu
- birine küfür etmenin cezası
İlginizi çekebilir:
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments
Sayin Demir
oncelikle sitenizdeki yazilarinizi cok begendigimi,dinlendirici,gerekli bilgiler oldugunu soylemek istiyorum.size birkonu ile ilgili goruslerinizi sormak istiyorum:
ben Marmara Universitesi Hukuk Fakultesini bitirdim,halihazirda astsubayim emekliligim geldi 40 yasindayim siz cikip avkatlik yapmamami onerirmisiniz yoksa suya sabuna dokunmadan astsubayliga devammi edeyim ,gorusunuz benim icin onemli cunku bu ikilem arasinda uyuyamiyorum malum coluk cocuk,maddi kaygilar,basarisizlik korkusu; bir turlu karar veremiyorum bu konuda dusuncelerinizi benimle paylasirmisiniz
Saygilarimla
Her meslekte olduğu gibi günümüzde avukatlık da zor günlerden geçiyor. Çevremde askerlikten emekli olduktan sonra avukatlık yapan yakınlarım var. Ancak “serbest avukatlığa” pek alışabildiklerini ve mutlu olduklarını söyleyemem. Şu şartlarda tabelasını asılı tutabilen avukata madalya takmak gerekir desem abartı olmaz. Benim fikrimi soruyorsanız “bildiğiniz işten” emekli olun…
Sevgili şamil demir bey, uzun müddet muhabirlik yaptım. çok olaylar, kişiler ; haklıyken haksız, haksızken de haklı çıkanlar gördüm. Heleki bazı şeyleri görüp duyduğumda, kendi mesleğimden utandığım/iğrendiğim zamanlar geldi. malum herşeyi yazamaz ve çizemezsiniz. bu ülkede bir kişi, ben istediğimi yazarım diyorsa, hürüm ve kalemim bağımsızdır diyorsa, ona gülerim. yukarıdaki telefon görüşmesi, ülkenin traji/komik hallerinden biridir. Acı tarafı, kişinin hakaret etmeden önce ne kadar ceza alacağını bilmek için bir avukatı aramasıdır. ama aynaya her bakan kişi, kendini görecektir esası, ŞAMİL değildir. danışmanlık nedir ne değildir, gelin önce onu bir masaya yatıralım. avukatların bir konuda 1000 parçaya bölündüğü bir ortamda, nasıl bir danışmanlık sonrası yerinde ve esasında tam teşekküllü hizmet alınabilir? yani, bir çok içtihat var ve bir avukatın EVET dediğine öteki meslektaşı HAYIR yanıtını verebiliyor. gerekçe olarakda her iki taraf, ” bilmem cart kanunundaki zurt bendine nedayen ” diyerek işin içinden sıyrılmaya kalkışabiliyorlar. vatandaşın, küçük bir mesele için bir soru sorması en doğal hakkıdır. ki bu vatandaş, vatandaşlık haklarından bile bihaber yaşıyor, yaşatılıyor ise… eğer bir suçlu varsa ,bilinki herkesin bir PAYI mutlaka var. her suç, İŞTİRAK gerektirmez…..özellikle avukatlara güven duygusunun yitirilmesi meselesini; kendi içinizde, politikavari yaklaşımlar/para/güç/sıfat güdüleri güdülmeden , hak ve hakkaniyet ilkesi esas alınarak yapıldığında sanırım aşılacaktır. sonuçta ne ekerseniz, onu biçersiniz…mesleki hayatınızda başarılar diliyorum..saygılarımla.
mehmet şenol bey, yazımınızı okuduktan sonra çok üzüldüm. bir yandan bir hevesle içinizdeki heyecanla yapmak istediğiniz meslek, öte yanda da ekmek davası… şamil demir bey en doğrusu olmasa bile, en güzel yaklaşımı yapmış size. sanırım böylesi bir geçimsiz ve ne olacağı kestirilmeyen bir zamansal dönencede, cesurca karar almaktansa, aklıselim hareket etmede fayda görüyorum.
abi benım sole bır durumum var bızım bır arkadas geldı bı arkadasa msj cekmek ıstedı cektı ama kufur etmıs o kısıde savcılıga vermıs bısı olr mu 🙁
Son yorum da yazının giriş kısmının haklılığının ispatıdır.
Sayın Avukat Bey,gerçekten öncelikle üslubunuzu takdir ederek yazılarınızı okuyorum,özellikle son yoruma verdiğiniz mizahi eleştirel cevap da eminim ki sizin itibarınıza bir ışıktır.Görevinizde başarılar dilemekle beraber,Allah’ın sabrının da daima yanınızda olmasını temenni ederim…
Benim komşumla aramda karışıklık hakaret oldu ama bu gidip şikayet etmiş benim sicilime herhangi bir şey yansır mı
Sn Avukat bey 1.5 sene önce facebook sayfamdam siyasi bir milletvekiline hakaret etmişim ifade verdim bu aylarda davam olucak Kamu görevlisine hakaret suçu olarak sicilim temiz kaydim yok acaba ne ceza verir Hakim hayatımda ilk defa böyle bişey geliyor başıma karşı tarafa karşı kin nefret içinde değilim bir husumetim yok sıkıntı kamu görevlisi olmasi ona karşı ceza işlem görücek avukat tutmadim acaba ne olabilir
Sayın Şamil Demir
29 09 2019 da biri aradı beni ben yatmış gece uyandıgımda aradım kimsin beni aramışsın nereliisin dedi diyarbakırlıyım ne iş yapıyorsun tekstil dedim ana avrat küfür etti beni memletim diyarbakır oldugu icin pkk ile sucladı telefonu aradım mesgule bıraktı
mesaj attım en yakın zamanda cumhuriyet savcılıgına sikayete bulunacam karsı taraf mesaj attı DURMADAN kÜFÜR LER ATTI yine küfürler savurdu durmadan bana anneme ne yapmalıyım ne ceza alırmı davacıyım uzlaşmaya yokum devlette benim devletci oldugumu biliyor dosyalarımda mevcuttur
S.a benim eşim bana çok büyük küfürler etti ve kendi ailesinede kardeşleri beni tehtid eriyorlar ve bunların hepsinin kayıtları vardır bu durumda eşimi kendi ailesi tarafından kafasının yıkandığını düşünüyorum eşim dün çocuğumu da alıp ve ana sormadan evi terk etmiştir ben budurumda nasıl bir dava açabilirim bana yardımcı olun arkadaşlar..