Recep ivedik yoğurtları, Adnan Polat Çorapları ve Ali Babacan kırtasiye zinciri… Markaların tescilince birçok sınıfın olması bilindik marka ve isimlerin tescili ile ticarete konu olmasına sebep olabiliyor. Mal ve hizmet markaları olarak iki ana sınıfta değerlendirilebilecek markalarda en çok piyasada tanınmış ama marka olarak tescil edilmemiş işaret ya da kelimelerde uyuşmazlık çıkıyor. İşaret ya da kelimenin tescilli olmadığını farkeden iyi ya da kötüniyetli başka kişilerce tekrar tescil edilerek kullanılması, markayı tanıtan ve kullanmakta olan kişilerce sonradan “tescilin hükümsüzlüğü” için dava konusu ediliyor. Bu konudaki uyuşmazlıkların sık yaşanmasının bir diğer sebebi de tanıttığı markasını tescil ettirmeyen ve bu konuya önem vermeyen tacirlerdir.
Mahkeme bir markanın hükümsüzlüğü talebini o markanın daha önce piyasada kimin tarafından tanıtıldığına ve bilinirliğine bakarak değerlendiriyor. Bu incelemeyle markayı tescil ettirenin iyi niyeti inceleniyor da denebilir. Markanın kullanılış şekli itibariyle haksız rekabet yaratması ve önceden kullanmakta olan kişi ya da işletmenin menfaatlerine zarar vermesi durumunda markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilebiliyor.
Böyle bir durumla karşılaşmaktan doğal olarak çekinen dünyaca ünlü markalar ise markalarını tüm mal ve hizmetler için tescil yoluna gidiyorlar. Örneğin “nokia” motor yağı ve hukuki hizmetler markası olarak da tescil edilmiş durumda. Çok bilinen markalar bahsettiğim türde suistimallerden korunmak için masraftan kaçınmamakta haklı görünüyorlar. Çünkü nokia marka çanta veya pil markanın sağladığı güven nedeniyle ilgimi çekebilirdi.
İlginizi çekebilir:
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments