Bir tutuklama nedeni olarak tanık, mağdur veya başkalarına baskı yapılacağı şüphesi

Bir tutuklama nedeni olarak tanık, mağdur veya başkalarına baskı yapılacağı şüphesi

Tutuklamaya ilişkin kararlarda tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılacağı yönündeki kuvvetli şüphe bir gerekçe olarak açıkça ya da CMK m. 100,II/b,2’ye yapılan göndermelerle sıkça ifade bulmaktadır. Ancak uygulamada tutuklama kararlarında “kuvvetli şüphenin” varlığına, kuvvetli şüpheyi taşıyan hâkimin bu kanaatine sanığın sergilediği hangi söz ve davranışların etki ettiği gerekçelerde gösterilmemektedir. Uygulamada ortaya çıkan bu durum mağdur tarafın devamlı yeni tanıklar ileri sürmek ve baskı altında olduklarını beyan etmek suretiyle tutukluluk halinin devamının sağlanmaya çalışması gibi kötü niyetli girişimlere neden olmaktadır. Ortaya çıkardığı sonuç nedeniyle mahkemelerin özellikle yeni tanıklar ve baskı iddiaları konusunda temkinli olmaları gerekir.

Devamını oku hakkındaBir tutuklama nedeni olarak tanık, mağdur veya başkalarına baskı yapılacağı şüphesi

Son arama kelimeleri:

  • https://www samildemir av tr/2011/10/bir-tutuklama-nedeni-olarak-tanik-magdur-veya-baskalarina-baski-yapilacagi-suphesi/
  • https://www samildemir av tr/avukat/kuvvetli-suphe/
AİHM: Mahkeme kararları, karar ilam harcı alınmadan davacıya verilir

AİHM: Mahkeme kararları, karar ilam harcı alınmadan davacıya verilir

Harçlar Kanunu ‘nun 28/a bendeki düzenleme gereğince “Karar ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez” kuralı uygulamada birçok sorunlara ve hak kayıplarına yol açmaktadır. Bir davada haklı görülen taraf, aslında yükümlüsü olmadığı halde bakiye karar ve ilam harcını ödemek ve ödediği tutarı da yargılama giderleri içerisinde davalıdan tahsil etmek zorunda bırakılmaktadır. Böylece maliye davalıdan olan harç […]

Türk Hukukunda Ötanazi

Türk Hukukunda Ötanazi

Ötanazi ‘nin kelime anlamı “güzel ölüm”dür. Bu kavrama üç tıbbi müdahale girer: Aktif ötanazi Hekim destekli intihar Pasif ötanazi Yaşama hakkı vazgeçilemez, devredilemez ve insanın kendisinden bile korunması gereken bir kişilik hakkıdır. Yaşama hakkı söz konusu olduğunda MK. 24/2 de düzenlenen hukuka uygunluk sebepleri geçerli değildir. Aktif ötanazi: Bir doktorun ölüm sonucu doğuracak bir eylem […]