Kamu çalışanına mobbing mücadelesinin önünü açan gelişmeler

Kamu çalışanına mobbing mücadelesinin önünü açan gelişmeler

Şimdiye kadar mobbing, iş hukukuna tabi işyerlerinde karşılaşılabilecek bir olgu olarak, sadece özel sektör çalışanlarının maoobingin mağduru olması nedeniyle manevi tazminat davalarına konu olmaktaydı. Kamu çalışanlarının aynı tanıma uyan eylemlerin mağduru olması çokça karşılaşılan bir durum olmasına rağmen bu konudaki girişim ve cesaret eksikliği, mağdurları susmaya sevk ediyordu. Ama hukuk hayatımızdaki gelişmeler mobbingin artık bir iş hukuku olgusu değil çalışma hayatının her alanında karşılaşılabilecek bir olgu olarak kabul edilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Devamını oku hakkındaKamu çalışanına mobbing mücadelesinin önünü açan gelişmeler

Hukuk eğitiminin geleceği?

Hukuk eğitiminin geleceği?

hukuk eğitimiYÖK tarafından TBB ve Barolar, ve Hukuk Fakültesi dekanlarının katılımı ile Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’ nin ev sahipliğinde 3. sü düzenlenen çalıştayda, Türk hukuk öğreniminin sorunları tartışıldı. Mevcut sorunlarımızın çözümü yönünde adım atmak yerine yeni hukuk fakültelerinin açıldığı bir ortamda, diğer iki çalıştayın kendinden beklenen amaca ulaşmadığı düşüncesindeyiz. Buna rağmen son çalıştayın Barolar tarafından oldukça önemsendiği, artık bıçağın kemiğe dayandığını hisseden baroların, konu hakkında çözüm üretmeye yarayacak bir çok fikir ileri sürdükleri gözlenmektedir.

Hukuk eğitimi 5 ila 7 yıl olabilir

Çalıştayda,  hukuk fakültelerinde, hukukçu yetiştirmek için 4 yıllık eğitimin yeterli olmadığı, bu sürenin 5-7 yıl arasında olması gerektiği vurgulanmıştır. Bologna sürecine göre, yüksek öğretimini programlayan Avrupa Birliği ülkelerinde dahi hukuk öğretiminin 5 ile 7 yıl arasında düzenlendiği görülmektedir. Ülkemizdeki hukuk öğretimine dört yıllık öğretimin üzerine, iki yıllık nitelikli bir öğretim ve staj dönemi daha eklenmesi gerekliliği vardır. Çalıştayda ayrıca hukuk fakültelerinin müfredatına, bir yıl hazırlık sınıfı konulması, hukuk öğrencilerine İngilizce öğretilmesi, teorik eğitimle uygulama arasındaki farklıların giderilmesi konuları tartışılmıştır.

Devamını oku hakkındaHukuk eğitiminin geleceği?

Yargı Reformu Stratejisi Taslağında Avukatlık

Yargı Reformu Stratejisi Taslağında Avukatlık

yarg¦--reformuGelecek yıllarda yargıya şekil verecek olan hedeflerin kaleme alındığı Yargı Reformu Stratejisi Taslağı ve Eylem Planı, yargının her alanını ciddi şekilde etkileyecek değişiklikler getiriyor. Taslağın satır aralarında avukatlık mesleğini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyecek tercihler söz konusu. Böylece hep düzenlemeye ihtiyaç olduğunu ifade ettiğimiz bir takım sorunların devlet eliyle -tepeden inme- düzenleneceği bir süreç yaşayacağımız anlaşılıyor.

Yargı Reformu Stratejisi Taslağı avukatların acilen çözüme kavuşturulmasını beklediği ve tahammüllerini her geçen gün biraz daha zorlayan Hukuk Fakültesi sayısı ve açılması için aranacak şartlar hakkında hiçbir strateji içermiyor. Taslakta müfredat olarak sıkışık olan hukuk fakültelerinin derslerinin daha uzun süreye yayılması anlamına gelecek şekilde eğitim süresinin beş yıla çıkarılması söz konusu. Hukukçu kalitesinin düşüşünden doğrudan sorumlu olan; Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve Hukuk Fakültelerinin işbirliği ile hukuk eğitiminin etkin hale getirilmesi için çalışmalar yapılması öngörülüyor.

Devamını oku hakkındaYargı Reformu Stratejisi Taslağında Avukatlık

Hukuk fakültelerinin akreditasyonu

Hukuk fakültelerinin akreditasyonu

akredite edilmiş hukuk fakülteleriAvukatların sorunları sayılırken ilk akla gelen, kontrolden çıkmış hukuk fakültesi sayısı ve mezun olanların hepsinin avukat olabilmesidir. Açılan her vakıf üniversitesinde neredeyse standart olarak hukuk fakültesi de var. Bir hukuk fakültesinin kurulması için dört adet dersliği ve taşıma hocaları yeterli gören, hukukçu yetiştirmeyi hafife alan zihniyet sayesinde, yetkinlikleri dikkate alındığında eskiden hukuk fakültesi öğrencisi olması mümkün olmayan lise mezunları bile yaz okulları sayesinde aldıkları diplomalarla karşımıza ben hukukçuyum diye dikilebiliyorlar.

Mezun olduğum sıralarda vakıf üniversitelerinin hukuk fakülteleri yeni yeni açılmıştı. Sayılarının az olması nedeniyle, devlet üniversitelerinden aldıkları hoca desteği nedeniyle mezunlarında kalite sorunu pek gözlenmiyordu. Stajyer kabul etmeye başlamamla birlikte durumu daha iyi gözleme imkanı buldum ve daha ilk yıllarda Kıbrıs Üniversitelerinden mezun hukukçuları stajyer olarak kabul etmeme kararı aldım. Bu kararımda stajyer avukatın, uluslararası sözleşmeler, anayasa, kanun, yönetmelik ve devamı şeklinde sıralanabilecek kanunlar hiyerarşisinden habersiz olması ve buna benzer daha birçok “temel” bilgi eksikliği neden oldu. Siz bunlardan habersiz nasıl mezun olabildiniz sorusunun cevabı ise neredeyse aynıydı: yaz okulları…

Devamını oku hakkındaHukuk fakültelerinin akreditasyonu

Son arama kelimeleri:

  • https://www samildemir av tr/2009/08/hukuk-fakultelerinin-akreditasyonu/