Ortaklığın Giderilmesinde Arabuluculuk

Ortaklığın Giderilmesinde Arabuluculuk

I- Ortaklığın Giderilmesinde Arabuluculuğa Başvurmanın Faydaları

A) Taraf Sayısı ve Yargılama Giderleri Bakımından

Özellikle miras kalan malların, tarafların çok sayıda olması ya da iletişim eksikliği nedeniyle anlaşarak bölüşülememesi nedeniyle dava yoluna başvurdukları görülür. 2014 yılı adli istatistiklerine göre 25.000 ortaklığın giderilmesi davası açılmıştır. Her ne kadar bu dava sayısı diğer dava türleriyle karşılaştırıldığında az görünse de ortaklığın giderilmesi davalarının ortalama on adet tarafı vardır. Bu da 250.000 taraf ile Türkiye’deki ticari davalardaki toplam taraf sayısından fazladır. Dava sonunda ortaklığa konu malların ya aynen paylaşılmasına ya da icra yoluyla açık artırmada satılarak bedelinin ortaklar arasında paylaşılmasına  karar verilir. Satışa karar verilmesi halinde dava ve satış masrafları ile avukatlık ücretleri satış bedelinin ortalama %25 ‘ine varan önemli bir tutarının harcanmasına neden olur. Üstelik satış sonunda oluşan fiyat ortakları tatmin etmeyebilir. Arabuluculuğa başvurmak ortaklığa konu malın bedelinde, fiyatın doğru oluşmaması ve yüksek yargılama giderleri bedeniyle uğranılacak zararı ciddi ölçüde hafifletir.

Devamını oku hakkındaOrtaklığın Giderilmesinde Arabuluculuk

Son arama kelimeleri:

  • https://www samildemir av tr/avukat/taraf-teskili/
  • https://www samildemir av tr/2015/11/ortakligin-giderilmesinde-arabuluculuk/
Arabuluculuk avukatlığı (medıatıon advocacy)

Arabuluculuk avukatlığı (medıatıon advocacy)

Türk avukatlığı’nın arabuluculuğa olan ilgisi 

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun (HUAK) yürürlüğe girmesinden itibaren yaklaşık iki yıl geçti. İlk günlere oranla arabuluculuk hakkındaki farkındalıkta ciddi artış yaşandı. Bunda Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı’nca yapılan faaliyetler, bilimsel etkinlikler, kamu spotu yayını, adliyelerde kurulan arabuluculuk merkezleri ve arabuluculuk derneklerinin çalışmaları oldukça etkili oldu. Gelinen önemli aşamaya rağmen yürütülen arabuluculuk faaliyetlerinin sayısı sınırlı oldu. Yine sicile kayıtlı arabulucu sayısına göre arabuluculuk faaliyeti yürütmüş arabulucu oranı 1/10’larda kaldı. Bu da mevcut arabuluculuk iş gücünün tam manasıyla harekete geçemediği anlamına geliyor. Sicile kayıtlı arabulucuların mesleği uygulama ve etkinleştirme heveslerinden şüphe duymuyoruz. Gözlemlerimize göre arabuluculuğun etkinleşmesinin önündeki en önemli direnç hala avukat meslektaşlarımızdan kaynaklanıyor. Ellerindeki işi uzun ve masraflı olması pahasına dava yoluna yönlendirmeyi, müvekkillerine arabuluculuk yönteminden söz etmemeyi tercih ediyorlar. Ekonomik yönden gerekçelendirilebilecek bu davranışı değiştirmenin yolu ise bu devasa kitleyi bilgilendirmekten geçiyor. Ancak şimdiye kadar denenen yöntemlerin başarısı ortada. Sıradan ve genel etkinlikler ile avukatların arabuluculuğa olan ilgisini canlandırmak mümkün görünmüyor. Bu nedenle her zamankinden farklı bir yol benimsenmesi gerekiyor: “Avukatları oyuna dahil etmek”.

Devamını oku hakkındaArabuluculuk avukatlığı (medıatıon advocacy)

Avukatlık meslek kuralları ve arabuluculuk

Avukatlık meslek kuralları ve arabuluculuk

Avukatlık meslek kurallarının çağın gerisinde kalması 

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları, TBB’nin 8-9 Ocak 1971 tarihli IV. Genel Kurulu’nda kabul edilmiş ve 26 Ocak 1971 tarihli TBB Bülteni’nde yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak yürürlüğe girdiği tarihten bu yana hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Ne yazık ki bu durum kuralların yürürlükte olduğu kırk beş yıl boyunca avukatlık mesleğinin ruhunu iftiharla temsil etmesinden kaynaklanmamıştır. Bilakis meslek kuralları avukatlık mesleğine yeni adım atan stajyer avukatların uyma yükümlülüklerini (Av. K. m. 23/2) tebessümle karşıladıkları çağ dışı bir metin olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Zaman içerisinde birtakım hükümlerinin yürürlüğü durdurulmuş ve iptal edilmiş, bazı hükümleri itibardan düşmüş bir metin olsa da ne yazık ki bugüne kadar yürürlükte kalmıştır. Av. K. m. 34 uyarınca kurallara uymadığı için disiplin cezası alan avukatlar, çözümü kurallarda değişiklik için baskı yapmakta aramamış, haklı bir tercihle Danıştay’da açtıkları iptal davalarıyla kesin sonuca ulaşmışlardır. Böylece kendi mesleğinin köhneliğine sıkı sıkıya sarılan baro disiplin kurulları bazı yönlerden meşgalesiz kalmıştır. Halbuki Danıştay’ı ilgili meslek kurallarının yürürlüğünü durdurmaya ve iptal etmeye sevk eden nedenler de Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk kurallarıdır… Tarafımdan 2009 yılında işaret edilen ve TBB Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından da fark edildiği şahsıma ifade edilen eleştiriler, halen geçerliliğini korumaktadır.

Devamını oku hakkındaAvukatlık meslek kuralları ve arabuluculuk