Arabuluculuk mesleğinin avukatlar ve toplum üzerindeki olası etkileri

“Bizim kültürümüzde zaten arabuluculuk var” düşüncesi doğru mu?

Bu düşünce arabuluculuk ile ilgili hukuki düzenleme yapıldığını duyan insanlarda ve hatta avukatlar arasında bile çok yaygın. Ama maalesef doğru değil. Yanılgının esas nedeni modern anlamdaki arabuluculuk hakkında pek az fikrimizin olması. Çünkü bizim aklımıza arabuluculuk denince hemen güncel deyimle bir “akil insan”a başvurarak, yaşanan uyuşmazlıkla ilgili olarak, onu ne kadar haklı olduğumuz konusunda ikna etmeye çalışmak, akil insanın da derin bir sessizlikten sonra “sizin için iyi olan şudur” demesinin beklendiği bir süreç gelir.

arabuluculuk yapbozHalbuki modern anlamdaki arabuluculukta, taraflar arabulucuyu değil birbirlerini ikna etmeye çalışırlar ve neticede de kendi çözümlerini kendileri üretirler. Arabulucu sadece iletişimi kolaylaştıran ve tarafların birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlayan bir köprü görevi görür. Taraflar adına karar vermez ve tarafları belirli bir seçeneğe yönlendirmez. Bütün bunlardan anlıyoruz ki bizim  arabuluculuk sandığımız şey aslında üçüncü kişiden karar ya da ona benzer bir etkide görüş beklediğimiz tahkime (özel mahkeme) benzer bir yoludur. O halde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bizim kültürümüzde modern anlamda arabuluculuk aslında hiç olmamıştır. İşte HUAK bize bu yeni yolun sağlayacağı değişimin kapılarını aralamış bulunuyor.

Avukatlar uyuşmazlık çözümünün neresinde?

Avukatlar içinde bulundukları toplumun üyesi olarak toplumun genel eğilimlerini doğrudan yansıtan insanlardır. Bu nedenle sadece avukat olmaları nedeniyle söz konusu kesimin uyuşmazlıkların barışçıl yolla çözümünde uzman olarak kabul etmek mümkün değildir. Türk avukatlar, özellikle Anglo-Sakson meslektaşlarından farklı olarak, çoğunlukla mahkemeye intikal etmekte olan veya etmiş işleri yürütmekte ve sonlandırmakta uzmandırlar. Dolayısıyla uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeksizin barışçıl yollarla çözümü pek fazla ilgilerini çekmez. Hatta bu yolla uyuşmazlık çözmeyi para kazanmanın bir yolu olarak görmedikleri için sulh olunacak uyuşmazlıklarda müvekkillerine hediye olarak yardım ettikleri görülür. Ülkemizde avukata intikal eden uyuşmazlıklar, çoğunlukla geri dönülmez bir aşamaya geldiğinden avukatlar da toplumun kendisine biçtiği role uygun olarak, doğal hareket alanlarının dava takibi olduğunu düşünürler. Fakat arabuluculuğu öğrenen ve ikinci bir meslek olarak benimseyen avukatlar, barışçıl çözümü angarya olarak görmekten kurtulabilirler.

toplumsal dönüşüm

Arabuluculuk nasıl bir toplumsal dönüşüm sağlar?

Arabuluculuğun uyuşmazlıkların çözümünde bir seçenek olarak varlığı, ilk aşamada pek hissedilir bir fark yaratmayacaktır. Arabuluculuğa, toplumdan önce bu işi üstlenecek hukukçuların istekli olması gerekir. Zaman içerisinde “arabulucu” unvanı kazanmış hukukçuların bu mesleği uygulama yönündeki hevesleri ile hakkını elde etmek için mahkemeye başvurmak istemeyenlerin iradelerinin kesişmesiyle arabuluculuk yavaş yavaş uygulanmaya başlayacaktır. İlk uygulamalardan alınan olumlu sonuçlar, şifalı bir bitkinin belirli rahatsızlıklara faydalarının toplum içinde kulaktan kulağa aktarıldığı gibi yayılarak, arabuluculuğa başvurmanın iyi bir şey olduğu fikri insanların kafasına yerleşecektir. Arabuluculuğa başvurmayı özendiren kamu spotlarının yakın zamanda televizyonlarda yayınlanmasıyla arabuluculuk, devlet aracılığıyla bedava reklamı yapılan bir meslek halini alacak. Üç-dört yıl boyunca arabuluculuğun faydalarını kahvaltıda, film arasında, yatmadan önce izleyen insanlar, nihayet bir hukuk uyuşmazlığıyla karşılaştıklarında arabuluculuğa başvurma fikrine hazır olabileceklerdir. Kanımca tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde, arabuluculuğun getirdiği mesleki ve toplumsal dönüşüm yavaş ama kalıcı olacaktır.

Facebook yorumları

adet yorum

Powered by Facebook Comments

Avukat, Arabulucu Şamil Demir (LL.M, MCIArb) 1976 Yılında Ankara’ da doğmuştur. 1997 yılında Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinden, 2011 yılında Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk yüksek lisans programından mezun olmuştur. 1998 yılından bu yana Ankara Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. 14.11.2013 tarihinden bu yana Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Siciline kayıtlı arabulucudur. İngilizce bilmektedir. Evli, bir çocuk babasıdır. Şamil Demir, şu kurumlara üye ve akreditedir: - Ankara Barosu (Sicil No: 13560) Türkiye Barolar Birliği (Sicil No: 43868) - Adalet Bakanlığı HİGM Arabuluculuk Daire Başkanlığı (Sicil No: 0002) - Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Derneği (Başkan) - Chartered Institute of Arbitrators (MCIArb, Mediator Member: 36195) - International Mediation Institute, Certified Mediator Mediators Beyond - Borders International, Member World Mediation Organization, Fellow

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir