Kopyala yapıştır yazarlık / site sahipliği

telif-hakkiKopyala yapıştır yazarlık ve site sahipliği belki de en kolay yazarlık (!) ve site sahipliği türüdür. Çünkü bunu yapanın sadece iki parmağı çalışır. Esas yazıyı yazan kişi kadar düşünmesi ve emek sarf etmesi gerekmez. Yaptığını suç olup olmaması, suçu da bir kenara bırakalım onurlu bir davranış olup olmaması da pek önemli değildir. Önemli olan sahibi olduğu site/blog/ forumda kendisinin dostları tarafından alışverişte görülmesidir.

Bir çoğuna bunu neden yapıyorsunuz diye sorsanız size iltifat ederek, yazı çok güzeldi beğendim “paylaşmak” istedim derler. Ama paylaşılan şey sizin değilse neyi paylaşıyorsunuz? Yani paylaşma hakkınız var mı? Ya da madem niyetiniz paylaşmak adres belirtmek yerine bütün içeriği kopyalamak bu işe gerçekten hizmet ediyor mu? Ya da neye hizmet ediyor?

Bu belki de alıntı yapmayı bilmememizden kaynaklanıyor. Almışken hepsini almak, orijinal yazıya link vermek gibi ağır (!) bir işle uğraşmak, kopyala yapıştır yapan iki parmağıyla yazarlık yapanlara zor geliyor olabilir. Telif hakları ve yazara saygının geliştiği ülkelerde, insanlar beğendikleri yazıları duyurmak istediklerinde ilgilerini çeken 5-6 satırlık paragrafı alıp devamını okumak isteyenler için de “devamını okumak için tıklayınız” linki ile yazının tamamının yayınlandığı yere gönderme yapıyorlar. Böylece “paylaşma” amacı gerçekleştiği gibi yazarın o “yazının sahibi olma” ve tamamını paylaşma hakkına saygılı olunmuş olabiliyor.

Size bir alıntı örneği göstereyim. Diyelim Keyifli Hobiler adlı blogdaki bir yazı çok hoşunuza gitti:

Keyifli hobiler blog sayfasında rastladığım şu yazı ilginizi çekebilir. Çalıntı içerikle mücadelede etkin bir yoldan bahsediyor:

Arkadaşlar bu içerik hırsızlıgı konusunda sizin desteginize ihtiyacım var. Google tüm kullanıcılarına, yasal meseleler ile ilgili kendisine ulaşabilecegimiz ve derdimizi anlatabilecegimiz bir form hazırlamış orayı benim için doldurup yollamanızı rica edeceğim. Devamı için…

Kopyala yapıştır yazarların veya site sahiplerinin kırık plak gibi takıldıkları söylem de şu: “Kaynak belirttik, sizin sitenizden aldığımız belli, daha ne yapalım kanuna aykırı birşey yok” . FSEK ‘in 71. maddesi nin ilerleyen bentleri kafalarını karıştırıyor olmalı. Ancak herkes ilk fıkra ve bendi gözden kaçırıyorlar. O da şu:

1. Manevi, mali veya bağlantılı haklara tecavüz:

Madde 71 –

Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:

1. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

Bu maddedeli koyulaştırılmış yerleri takip etmek bile orta zekalı kişilerin “kopyala yapıştır” site sahipliğinin cezalandırıldığını anlamalarını sağlayacaktır. Bir yazının tamamını yayınlamak için yazarının veya hak sahibinin yazılı izni, gerekir. Fotograf, grafik vs gibi görselleri kopyalamak da tamamını almak anlamına gelecektir.

En çok karıştırılan konu alıntı yapmak meselesidir. Evet alıntı yapmak serbesttir ancak alıntı niteliği itibariyle birkaç satır ya da paragrafı geçemeyecektir. Bu şarta uygun yapılan alıntıda ise kaynak belirtmek zorunludur. Belirtmemek suçtur. Yazının tamamını alıp altına kaynak belirtmek gibi gelişmiş yanlış uygulama, alıntı yapmak değil, ilk fıkra hükmüne giren,”hak sahibinin izni olmaksızın dağıtılan eser” kapsamına girecektir.

Aynı maddenin alıntı yönünden kafa karıştıran diğer bentleri ise şöyle:

2. Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.

3. Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. ( Bahsedilen suç genellikle bilimsel eser veya makalelerde alınan fikir ve paragrafların dipnotsuz alınması yoluyla işlenir.)

4. Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş (çoğunlukla henüz basılmamış kitaplarda söz konusu) bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

5. Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Örneğin tam url yerine sadece site adının yazılması veya anasayfanın adres gösterilmesi, kitaplarda sayfa numarası verilmemesi, ya da adı veya basım yılının yanlış verilmesi gibi)

6. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.

Bu Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen fiilleri yetkisiz olarak işleyenler ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde,  üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Son arama kelimeleri:

  • https://www samildemir av tr/2009/05/kopyala-yapistir-yazarlik/
  • https://www samildemir av tr/2009/05/kopyala-yapistir-yazarlik/#:~:text=3 Bir eserden kaynak göstermeksizin paragrafların dipnotsuz alınması yoluyla işlenir )

Facebook yorumları

adet yorum

Powered by Facebook Comments

Avukat, Arabulucu Şamil Demir (LL.M, MCIArb) 1976 Yılında Ankara’ da doğmuştur. 1997 yılında Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinden, 2011 yılında Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk yüksek lisans programından mezun olmuştur. 1998 yılından bu yana Ankara Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. 14.11.2013 tarihinden bu yana Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Siciline kayıtlı arabulucudur. İngilizce bilmektedir. Evli, bir çocuk babasıdır. Şamil Demir, şu kurumlara üye ve akreditedir: - Ankara Barosu (Sicil No: 13560) Türkiye Barolar Birliği (Sicil No: 43868) - Adalet Bakanlığı HİGM Arabuluculuk Daire Başkanlığı (Sicil No: 0002) - Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Derneği (Başkan) - Chartered Institute of Arbitrators (MCIArb, Mediator Member: 36195) - International Mediation Institute, Certified Mediator Mediators Beyond - Borders International, Member World Mediation Organization, Fellow

“Kopyala yapıştır yazarlık / site sahipliği” hakkında 12 yorum var

  1. Bu degerli ve yararlı bilgileri bizimle paylaştıgınız için size sonsuz teşekkür ederim…
    Sevgilerimle

  2. “…Fotograf, grafik vs gibi görselleri kopyalamak da tamamını almak anlamına gelecektir…” demişsiniz, o zaman “Google görseller” yasadışı mı ? Hemde o resimlerin olduğu sayfalarda reklam göstererek para kazanıyor.

  3. Bunu ben demiyorum kanun diyor. Yani kişiden kişiye yorumla değişecek bir şeyden bahsetmiyoruz. Google Images, ilgili aramaya ilişkin görselden bir enstantane göstermek için var. Yoksa görseli bulup kopyalayıp kullanmanız ve dağıtmanız için değil. Google dosyayı kendi serverlarında barındırmıyor. Sadece “ilgili siteye” ulaşmanızı sağlıyor. Siz de görseli ilgili siteden kopyalamış oluyorsunuz. Zaten dikkat ederseniz, Google Images ‘da bulunan ve üzeri tıklandığında beliren resim ya da grafiklerin yanında ilgili görselin telif haklarının korunuyor olabileceği uyarısı var…

  4. Merhaba;

    Öncelikle bu ve ilgili diğer yazılar için ellerinize sağlık, teşekkürler.

    Bir kişisel gelişim dergisinin Eylül sayısında çok rahatsız edici bir başlığın altında blogumda kullandığım bir fotoğrafımın yer aldığını öğrenmiştim ziyaretçilerimin uyarısı üzerine. Dergiye defalarca telefon etmeme, eposta göndermeme rağmen hiçbir yetkili bana geri dönmemişti. Bu “tepkisizlik” beni hepten sinirlendirince avukat bir arkadaşımı arayıp ne yapabileceğimi sordum. gayet güzel bir şekilde izah etti ama savcılığa suç duyurusundan sonra bu işi sonuna kadar devam ettireceğimden ve yılmayacağımdan emin olmam gerektiğini de belirtti. Sanırım iki taraf arasında önce bir arabuluculuk gibi bir şey yapılıyor, traflar kabul etmezse iş davaya dönüşüyormuş.

    Her neyse hiç bulaşmayayım en iyisi dedim. Derginin yeni sayısı çıktı, ardından bana bir yetkili özür epostası gönderdi. Çok zor şartlarda ve tamamen insanlara faydalı olabilmek adına yayın yaptıklarından bahsetmiş ve fotoğrafımı da google imajlardan rastgele bulup koymuşlar. Hiçbir artniyet yokmuş vs.

    Benim blogumda herhangi bir lisanslama özelliği ya da uyarısı yok. Ama bu paylaştığım onlarca görselin ve yazının kopyalanmasını haklı kılmaz diye düşünüyorum.

  5. Şamil Bey Merhaba, blog yazarlarının telif haklarına ilişkin yazınız çok aydınlatıcı. Sanırım bu konulardaki yasal düzenlemeler daha yeni olduğu için biraz da sıkıntı yaşanıyor. İnsanlar yaptıkları fikir/bilgi/emek hırsızlıklarını hırsızlıktan saymıyorlar sanırım. Benim de yakın zamanda blogumda paylaştığım bir konu oldu, illüstrasyonumu aynen üstünden çizerek izinsiz kullanan kişi ve kuruma ulaştım ancak özür dileyeceklerine inkar ettiler, ancak olay çok açık ben de yapabileceğim başka bir şey olmadığını düşünerek blogumdan olayı afişe ettim. Hala kullandıkları işimi geri çekmediler. SANIRIM ARTIK YASAL YOLLARA BAŞVURMALIYIM.

  6. Günümüz dünyasında belkide birçok kişinin canını acıtan bir konu. Bu yazınıza ek olarak bizi dava aşaması ile ilgilide biraz daha detaylı bilgilendirirseniz çok müteşekir oluruz.
    çoğu insan mahkeme olayından korktuğundan (ya kazanamassam korkusu), süreçten yada başka sebeplerden işin üstüne gitmiyor. Bir sitede yazı yazan yazarın yazının sahibi olduğunu nasıl ıspatlar, elindeki word dosyası bunun için yeterli midir, word dosyasının elinde olmadığı silinme gibi bir durumda nasıl bir yol izleniyor, yazının sayfaya koyulma tarih ve saati sunucularda belli midir bu bilgiyi veriyorlar mı, bilgisayar ortamındaki veriler mahkeme ortamında nasıl savunulur bundan hiçbir bilgimiz yok. İzninizle küçük bir sorum daha olacak bir arkadaşımın yazdığı yazılar birçok internet sitesinde yayınlanıyor izinsiz olarak bazı akıllılarda aynı tür farklı insanların yazdığı yazılardan alıntılar yaparak kendi yazısıymış gibi gösterip yayınlıyor.. sonrada bu insanların yazılarınıda başkaları çaldığı için o alıntı yapılan yazınızda çalınmış oluyor.. bu durumda arkadaşım üstüne gitse kişi kendini ben başka siteden aldım ondanda izin aldım kendi yorumu olduğunu sanıyordum diye savunabilir mi?

  7. Yazılarınızı korumak ve size ait olduğunu ispat etmek için zaman damgası (time stamp) kullanabilirsiniz. Eğer blog veya site sahibiyseniz düzenli olarak aldığınız sunucu yedeğini ya da blog sayfanızın xml içeriğini zaman damgasıyla damgalayabilir, damgalandığı tarihten sonraki ihlalleri bu damga ile ispat edebilirsiniz. Bu yazıyı notere onaylatmakla benzer hak ve sonuçları doğurur ve mahkemeler tarafından rahatça kabul görür.

  8. Merhaba,
    blog yazımına ciddi olarak yeni başladığımı varsayıyorum aslında 2006’dan beri forum ve blogların içersindeyim ve bu kopyala-yapıştır yazarlıklar yüzünden üç dört gibi kısa süreler sonunda blog yazmaktan soğumaya başlamaştım. Şimdi tekrar başlamaya karar kıldım ve ilk olarak bir kaç hoşuma giden ingilizce makaleleri kendimçe türkçeleştirerek ve kendimden bir iki birşey katarak blogumda yazdım. Ama sonra içim rahat etmedi ve yazarlarına e-posta yollayarak çevirmek için izin aldım. Tespit edilmesi zor olsa da insanların emeklerine saygılı olmak lazım. E-postayla alınan izin araştırdığım kadarıyla yeterli…

  9. Şamil Bey Merhaba,

    Yeni açtığım yöresel ve kültürel , lazca anadilini yaymak ve tanıtımını yapmak için bir site kurdum, bazı sitelerden lazca sözcük çevirisi derledim kendimde eklemeler yaptım, aldığım sitenin sahibi bunun yasal olmadığını derhal kaldırmam gerektiğini belirtti ama bundan önce kaynak belirterek yayınlayabilirsiniz diye mail attı sonradan görsel açıcan çok iyi bir proje ile çalıştığımız içindir sanıyorum derhal hepsini kaldırın dedi.

    1. bana ilk mailinde kaynak belirterek koyabilirsiniz dedi. biz günlerce uğraşıp derledikten sonra derhal kaldırın dedi.
    2. Lazcada çeviri yapmış, ben yapsamda aynı anlam çıkacak böyle çeviriler telif haklarında varmıdır mesela ;Elma lazcada oşkuri demek ben çocukluğumdan beri bunu böyle biliyorum o sitedede oşkuri demek , yani anadili yazarak tescilleme hakkına sahipmidir. Benim bu konuda izlemem gereken yol nedir acaba?

  10. Bana ait olan şiirim bir sitede altında ismim olmadan yayınlanmış.Şiirimi binlerce kişi beğenmiş,bir o kadar kişide kişisel facebook sayfalarında paylaşmış.Siteyi uyarmama rağmen ne şiirin altına ismimi yazdı nede siteden kaldırdı.Kaldı ki bu şiir ikinci şiir kitabımda da mevcuttur.Hukuken ne yapmam gerekir.Teşekkürler saygılar.

  11. Şamil Bey Merhaba;
    Bayanlara yönelik bir site üzerinde çalışıyorum bu sitede bilgi gerektirecek konular var bebekler için güzellik,estetik gibi konularda.Benim merak ettiğim yurt dışındaki kaynakları çevirip bilgi toplasak yani okuyup araştırsak ve aslında aynı şeyleri söylesek ama farklı şekillerde anlatsak problem yaşar mıyız?Kaynak göstermemize gerek olur mu? Sonuç olarak araştırıyoruz aynısını yazmıyoruz ama doğru olanı yazmamız gerek.Bu konuyla ilgili bilgilendirirseniz sevinirim.
    Saygılarımla..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir