Tanıma ve tenfiz davaları

adalet simgesiYetki görev ve husumet

Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz davalarındaki yetkili mahkeme; tanıma ve tenfiz davasındaki davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer yoksa Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilecektir.

Tanıma ve tenfiz davalarında yetki kamu düzenine ilişkin olmadığı için re’sen göz önüne alınmaz fakat davalı yetki itirazını ancak ilk itiraz olarak ileri sürebilir.

Tanıma ve tenkis davaları hasımlı davalardır ve davalı; yabancı mahkemenin verdiği kararda yer alan karşı taraftır. Tanıma ve tenfis davaları yabancı ülkede görülmüş olan davadan farklı bir dava olduğu için tanıma ve tenkis davasında yabancı ülkede süren yargılama açısında milletlerarası derdestlik itirazı ileri sürülemez. Dava duruşmalı olarak görülür. Mahkemenin verdiği karar temyiz edilebilir ve kararın temyiz edilmesi icrasını durduracaktır.

Tanıma ve tenfiz davası dilekçesinde olması gerekenler ve gerekli belgeler:

5718 sayılı yasanın 52 ve 53. maddelerinde dava dilekçesinde olması gerekenler ve dava için gerekli belgeler sayılmıştır. 52. madde hükmüne göre; kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilecektir. Tenfiz istemi dilekçe ile yapılacak ve dilekçeye karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenecektir. Dilekçede aşağıdaki hususların yer alması gerekecektir:

  • Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanunî temsilci ve vekillerinin ad, soy ad ve adresleri.
  • Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu.
  • Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilâmın tarih ve numarası ve hükmün özeti.

5718 sayılı yasanın 53. maddesine göre dilekçeye aşağıdaki belgeler eklenecektir:

  • Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi.

  • İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi.

Tanıma ve tenfiz davasının şartları:

Tanıma ve tenfiz davasının şartları 5718 sayılı yasanın 53. maddesinde düzenleme bulmaktadır. Buna göre tanıma ve tenfize karar verilebilmesi için;

  • Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması. (bu şart tanıma talebinde uygulanmaz)

  • İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.

  • Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.

  • O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması gerekecektir.

Tanıma ve tenfiz davalarında dikkat edilmesi gereken konular:

  • Tanıma ve tenfiz davaları basit yargılama usulüne tabiidir. Dolayısıyla davalı ilk duruşmaya kadar cevap verebilecektir.

  • Tanıma ve tenfiz davaları hasımlı davalar olduklarından dava dilekçesinde karşı tarafın belirtilmesi zorunludur.

  • Tarafların mazeretsiz duruşmaya gelmemeleri halinde HUMK 409 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.

  • Davanın yabancı tarafının kendi ülkelerindeki adresi araştırılmadan İlânen Tebligat yapılamaz.

  • Dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Ancak mahkeme bu kişileri karşılıklılık esasını gözeterek teminattan muaf tutar.

  • Tanıma ve tenfiz davalarına adli tatilde bakılabilir.

  • Tanıma ve tenfiz talebi yabancı mahkemenin kararındaki unsurlarla sınırlıdır ve aşan talepler reddedilir.

  • Türkiye’de açılan Boşanma davası ıslah ile tanıma yada tenfize dönüştürülebilir.

  • Tanıma ve Tenfiz kararı ile birlikte yabancı mahkeme ilamı kesin hüküm ve kesin delil kuvvetine sahip olur ve Türk mahkemeleri tarafından verilmiş ilam gibi işlem görür.

  • Boşanma ile ilgili karar Türk mahkemeleri tarafından tanınıncaya ve tanıma kararı kesinleşinceye kadar evlenme hukuken hükmünü devam ettirir.

Tanıma ile tenfiz davası arasındaki fark:

Tanıma, bir yabancı mahkeme ilamının, tanındığı ülkede kesin hüküm kuvveti kazanmasıdır. Tenfiz ise tanımanın tanımaya ek olarak yabancı mahkeme ilamının tenfiz edilen ülkede tanınarak icra edilebilir hale gelmesidir. Tenfiz kararı niteliği itibariyle tanımayı da içerir.

Tenfiz edilmemiş sadece tanınmış bir karar kesin hüküm kuvvetini kazanmakla beraber icra edilemez. Bir kararın Türkiye’de icra edilebilmesi için mutlaka tenfizine karar verilmesi gerekecektir. Ancak her yabancı mahkeme ilamının tenfizi gerekmez. Bir işi yapmaya, yapmamaya, bir şeyi vermeye ilişkin olmayan yabancı mahkeme ilamlarının tanınması yeterlidir. Yabancı mahkeme ilamının bir işi yapmaya – yapmamaya veya bir şey vermeye ilişkin ise o zaman bu ilam tenfize konu olur.

Son arama kelimeleri:

  • https://www samildemir av tr/2009/03/tanima-ve-tenfiz-davalari/

Facebook yorumları

adet yorum

Powered by Facebook Comments

Avukat, Arabulucu Şamil Demir (LL.M, MCIArb) 1976 Yılında Ankara’ da doğmuştur. 1997 yılında Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinden, 2011 yılında Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk yüksek lisans programından mezun olmuştur. 1998 yılından bu yana Ankara Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. 14.11.2013 tarihinden bu yana Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Siciline kayıtlı arabulucudur. İngilizce bilmektedir. Evli, bir çocuk babasıdır. Şamil Demir, şu kurumlara üye ve akreditedir: - Ankara Barosu (Sicil No: 13560) Türkiye Barolar Birliği (Sicil No: 43868) - Adalet Bakanlığı HİGM Arabuluculuk Daire Başkanlığı (Sicil No: 0002) - Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri Derneği (Başkan) - Chartered Institute of Arbitrators (MCIArb, Mediator Member: 36195) - International Mediation Institute, Certified Mediator Mediators Beyond - Borders International, Member World Mediation Organization, Fellow

“Tanıma ve tenfiz davaları” hakkında 4 yorum var

  1. Ankara 6. AHM hakimesi hanım tenfiz davamı , yabancı hakim boşanma kararında ” Evlilik aktinin iptaline” dediği , “tarafların boşanmasna” demediği için reddetti. Yargıtayda hakimin kararını onadı.

    Karşı taraf ülkesinin kanunlarına göre yeniden evlendi. Yabancı mahkeme kararını değiştirmiyor. Eski hanım da Türkiyeye gelip birde burada boşanmak istemiyor, burada ikinci bir avukata vekalet dahi de vermek istemiyor.

  2. ben fransada bosandim fakat turkiyede bosanmadim henuz bir avuklatla gorustum avukatin bana soyledigi 1 sene surebilecegi bir dava dedi ama cok arkadaslardan duydugum seyse 6 ayin icinde turkiyede bosana biliyomusum arti buna bosanma degil ama tenfis deniniyormus

  3. syn meryem
    evet tanıma ve tenfiz davası deniyor aynı şekilde bende boşandım avusturyadan ama ben türkiyeye geldim bende kağıt bekliyorm gelsin tanfiz davası açacam bende bi sitede okudum 1 hafta gibi bi sürede bitiyormuş eğer eski eşine tebligat ulaşırsa çünkü ulaşması gerek türkiyede de boşanmanın tanınması için.

  4. meraba iyi günler ben emrah korkmaz benim size bir sorum olcak benim nişanlım daha önce almanya’dan boşanmış bulunmaktadır şimdi bizim türkiye’de evlenebilmemiz için tenfiz gerekiyormuş galiba.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir