Ülkemizin içinde bulunduğu AB müzakere süreci toplumsal yaşamımızı derinden etkileyecek birçok değişikliği günden güne hayata geçiriyor. TBMM ‘nin son yıllarda içinde bulunduğu hummalı yasama faaliyetinin ve bir çok temel kanundaki çalışmaların asıl sebebi de bu uyum süreci. Temel kanunlardaki düzenlemeler tamamlandığında tarama süreci tamamlanmış olmayacak. AB müktesebatına uyum gereğince şimdiye kadar göz ardı edilmiş avukatlık mesleğinde de düzenleme yapılmak zorunda kalınacak. Ülkemizdeki hukuk eğitimi standartları, avukatlık mesleğine giriş ve avukatların mesleğe hazırlanmaları diğer AB ülkeleriyle karşılaştırılamayacak kadar geri durumdadır. Yapılacak düzenlemelerin avukatları ve avukatlık mesleğine başlayacak olanları oldukça fazla zorlaması muhtemel. AB tarama ve uyum süreciyle birlikte karşılaşacağımız yenilikler şöyle özetlenebilir:
- Avukatlık tamamen bağımsız bir meslek olarak yapılandırılıp, şirketlerde ve kamu kurumlarında avukat çalışması mümkün olmayacak. Böylece avukat ve hukukçu arasındaki ayrım iyice netleşecek ve şirket hukukçusu kavramıyla karşı karşıya kalacağız. Avukat olmamaları nedeniyle şirket hukukçuları duruşmalara da giremeyecekler. Esaslı fonksiyonları şirkete hukuki danışmanlık yapmak olan şirket hukukçuları “koruyucu avukatlık” diyebileceğimiz avukatlığa benzer bir görev ifa edecekler.
- Avukatlara mesleki mesuliyet sigortası zorunluluğu getirilerek, çalışmaları sırasında müvekkillerine verebilecekleri zararların bu sigortadan karşılanması yoluna gidilecek. Böylece avukat ile müvekkili arasında ek bir güven temin edilecek, şirketler ve şahıslar sigortalı avukatlık bürolarını tercih edeceklerdir.
- Gerek mesleğe kabul ve gerekse staj uygulamalarımız AB uygulamasının yakınından bile geçemiyor. Neredeyse bütün AB ülkelerinde avukatlık stajına kabul yapılan sınavda başarılı olmak şartına bağlı. Ayrıca staj tamamlandıktan sonra yapılan sınavda da başarılı olmak gerekiyor. Ülkemizde uygulanan bir yıllık stajın AB ülkelerinde iki ya da üç yıllık bir sürede tamamlandığı gözleniyor. Bizim uygulamamızda kazandırıcı zamanaşımı ile elde edilen avukatlık, AB ülkelerinde olduça zor bir süreçten geçmeyi gerektiriyor. Ülkemizdeki avukatlık stajında uygulanacak esasların her baroda farklı farklı uygulandığı ve barolar arasında derin bir uçurumun olduğu herkesin malumu. Çoğu AB ülkesinde avukatlık stajı devlet akademileri ve barolar ve mahkemelerin işbirliği ile yürütülüyor. Ülkemizde avukatlık sınavı getirilmesine gelen tepkiler ve bir gecede yapılan kanun değişikliği düşünüldüğünde, bu düzenlemelerin her zaman olduğu kendi ihtiyaçlarımız nedeniyle değil zorunlu kalmamız nedeniyle yapacak olmamız acıdır.
- Ayrıca AB uygulamasına göre avukatların stajdan sonra artık avukat oldum, başka bir eğitime ihtiyacım yok demesi mümkün değil. Avukatların çalışmak istedikleri alana göre eğitim almaları, makale yazmaları ve bu uzmanlıkları ile ilgili olarak üstlendikleri davalardaki başarılarını da belgelemeleri gerekiyor.
- Avukatların şirketleşebilmesine yönelik imkanlar tanıyan AB mevzuatı ülkemizdeki bir avukat, sekreter ve katipten oluşan büro anlayışının sonunu getireceğe benziyor.
Mesleğimizin durumu AB ülkeleriyle karlaştırıldığında tam bir başıboşluk halindedir. Gerekli düzenlemeler AB mevzuat taramasında sırası geldiği için değil, kademe kademe ve hemen yapılmaya başlanmalıdır. Aksi halde yapılacak düzenlemeler değişimlere sıcak bakmayan ve bulunduğu durumla yetinmeyi seçen ve seven biz avukatların canını oldukça fazla sıkacağa benziyor. Adalet Bakanlığı Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Avrupa Birliği’ne Üye Ülkelerde Avukatlık Mesleği ile İlgili Düzenlemeler” başlıklı raporda üye ülkelerdeki Avukatlar hakkındaki düzenlemeleri topluca görebiliyoruz.
İlginizi çekebilir:
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments