İnsanımız düzenli aralıklarla gelen krizlere, ekonomik buhran dönemlerine, işsizliğe karşı aile bağlarıyla karşı koyabiliyor. Böylece işsiz kalanların geçimleri ve zorunlu giderleri gönüllü bir şekilde ailenin diğer bireyleri tarafından üstleniliyor. Başka toplumda olsa sokakta yaşayan insan sayısının gözle görülür şekilde artacağı bu kriz, bahsettiğim nedenlerle en azından görüntüyü kurtararak atlatılmaya çalışılıyor. Toplulumuzun genel alışkanlıkları ve özellikle kriz dönemlerinin bir gereği olarak bütün giderler kısılır, hatta zorunlu bazı giderlerden vazgeçilir, eldeki kaynaklar en iyi şekilde değerlendirilerek ayakta kalınmaya çalışılır.
Peki bunların yaşandığı bir toplumda bir avukatlık hizmetine ihtiyaç duyulduğunda ne yapılır? Öncelikle evin gençlerinden konuyu internette araştırması istenir. Bu araştırmanın hukuk forumlarındaki ücretsiz bilgi bolluğu nedeniyle karşılanması muhtemeldir. Eğer bu yol kullanılmazsa ya da başarısız olursa, aynı türden olaylar başından geçmiş eş – dost, komşudan tecrübeleri sorulur. Bu da başarısız olursa akrabalar arasından “para ödenmeden” danışmanlık alınabilecek bir avukat araştırılır… Bu da başarısız olursa, en uygun avukatlık ücretiyle işi ya da danışmanlığı yapacak avukat aranır. Öyle sıkı pazarlık yapılır ki, avukat bu işi almasam daha iyi olacaktı diye düşünmeye bile başlar…
İşte yaşadığımız şartlarda bir avukata “iş gelmesi” süreci böyle özetlenebilir. Dikkat ediliyorsa bu yolun uzamasındaki en önemli etken, ekonomik şartlardaki zorlamalar.
Biz avukatlar kendi aramızda konuşurken azalan iş imkanlarını ve gün geçtikçe kötüleşen şartları hep:
- Düşük ücretle iş kabul eden meslektaşlarımıza
- Artık önü alınamayan hukuk fakültelerine
- İnanılmaz hızda artan avukat sayısına
- Toptan kalite düşüşüne
ve birçok sebebe bağlarız. Ama içinde yaşadığımız toplumla bereber kanıksadığımız “ekonomik şartlar” ve gün geçtikçe fakirleşen toplumumuzla aynı kaderi paylaştığımız pek aklımıza gelmez. Yaşadığımız sorunların temel nedeni “fakirleşen toplum” ve onun hala lüks bir ihtiyaç olarak değerlendirdiği “hukuki hizmetlere” bütçesindeki zorunlu giderleri içinde, para ayıramamasıdır…
Yoksa 500 büyük hukuk fakültesinin bulunduğu ve 1.200.000 Avukatın faal olarak çalıştığı ABD ‘de de hukuk fakültesi ve avukat sayısı problem olmalıydı. Kafamızı masamızdan kaldırıp biraz daha alıcı gözle baktığımızda gerçek neden ortaya çıkıyor: Avukatlar da toplum ile birlikte fakirleşiyor…
İlginizi çekebilir:
Facebook yorumları
Powered by Facebook Comments
üstad, teşekkürler tüm yazı ve yorumlarınız mükemmeldi,
Şamil kardeşim bir meslektaşın olarak yazdığın her yazı bana hitap ediyor. Sen bizlerden daha kıdemlisin bu meslekte ama vakit ayırıp bu önemli konulara açıklama getirdiğin için teşekkür ederim her gün büromu açtığımda birkaç sefer başka hangi mesleği yapabilirim diye düşünüyorum.